1. 76.
    0
    Onu ilk defa yaklaşık bir buçuk yıl önce görmüştüm. Son sınıfa geçtiğim yazdı. Evet liseliydim o o zamanlar. Görür görmez de klagib bir ilk görüşte aşk hikayesi başlamıştı benim için. Daha önce de birilerine karşı bir şeyler hissetmiştim elbette ama bu bambaşkaydı. Gecenin bir yarısı uyanıp onu düşünüyordum. Güneşin doğuşunu seyredip anlamlı cümleler söylemeye çalışıyordum kendi kendime. Daha adımı bildiğinden bile emin değildim. Onunla tanışalı kısa bir süre olmuştu ama kesin olan bir şey vardı: ben ona sırılsıklam aşık olmuştum. Dershanede aynı sınıftaydık. Bir süre sonra yakınlaşmaya başladık. Zevklerimiz ve dünya görüşlerimiz benzerdi. Birlikte zaman geçirmeye başladık. Çok mutluydum. Artık açılma zamanının geldiğini düşünüyordum. Liseli bir şekilde çıkma teklifi ettim ve sonuç çok klagib bir şekilde seni arkadaşım olarak görüyorum oldu. Yıkılmıştım. Dünyanın en mutsuz insanı benim modunda dolaşıyordum sadece etrafta. Ama düşünmediğim bir şekilde aramız bozulmadı. Tam tersine daha da yakın davranmaya başladı bana. Hep birlikte zaman geçiriyorduk. Belki bilirsiniz gitar hero oynamaya giderdik çoğu zaman. O gün yine gitar heroya gitmiştik dersten önce. Benim telefonumu mesajlarımı kurcalamayı severdi. Mesajları okurken yakın bir arkadaşımın onun hakkında yazdığı kötü bir mesajı gördü. Aylarca konuşmadı benimle. Aylarca. Çok kötü günler geçirdim. Çünkü ben ona gerçekten bağlanmıştım. Aradan uzun zaman geçtikten sonra barıştık ama eskisi gibi olmadı hiçbir şey. Ygs'ydi mezuniyetti derken yıl sonu gelmişti sonunda. iyi bir lisede okumama rağmen doğru dürüst hazırlanmamıştım sınavlara ve sonuç olarak kötü bir derece yaptım. Aklımda hala o vardı ama çaresizdim konuşmuyorduk bile. Sınav sonucundan haberim bile yoktu. Yazın sonuna doğru artık dayanamadım ve mesaj attım. Görüşmek istediğini söyledi. Buluşmaya gittiğim zaman tahmin bile edemeyeceğim şeyler oldu. Birden kendimi onunla sarmaş dolaş el ele yürürken buldum. Birkaç gün böyle şeyler oldu. Daha sonraki gün bir bankta oturuyorduk. Başını göğsüme yaslamıştı. Saçlarını kokluyordum. Hayatımın en mutlu anıydı. Birden kafasını kaldırdı ve bir çocuğu sevdiğini onu unutamadığını söyledi. Önce ne diyeceğimi biemedim. Ağlamaya başladım. Dünya başıma yıkılmıştı. Ağlaya ağlaya eve döndüm. Aradan birkaç hafta daha geçmişti. Yerleştirmeler belli oldu. Ankaraya gidecekti. Benim de bu sene iyi çalışıp yanına gitmemi istediğini söyledi. Şimdi o ankarada, bense gibtiğimin adanasındayım. Bu yıl bir türlü geçmiyor. Çaresizce bekliyorum sadece. Sürekli başkalarıyla konuştuğunu düşünüyorum. Çıldırmak üzereyim. Ne yapmalıyım beyler bir şeyler söyleyin. Sizce ankaraya gitmeli miyim? Çok saçma ve uzun yazmışım lan okuyan olursa daşaklarına kurban.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster