mahalle bakkalım ve arthur rimbaud

beni bilen bilir binler. hafif uzun bir hikayem var. okursunuz umarım.
...
Bugün yine mahhalledeki bakkala gittim. Deli gibi acıkmışım. Tabi adamla havadan sudan muhabbetimiz var. Ekmek arası yaptıracam. Gitmeden önce de şiir falan okuyordum. Arada tutar öyle edebi kişiliğim. Daldım içeri dışarıdaki dolaptan kaptığım mangolu ice tea'mle.
-Ooo yiğenim hoşgeldin.
-Hoşbulduk dayı.Bi ekmek arası yapsana bana.Ne bulursan koy. Domates,peynir, salam.Allah ne verdiyse koy dayı.Tam ekmek olsun.
Neyse dayı arka tarafa geçti hazırlıyor.Ben de dışarı çıktım yaktım sigaramı içiyorum.Şiirler gözümün önüne geldi. Hava da bulutlu, hafif yağmur çiseliyor. Hemen duygusala bağladım.
içeri geri girdiğimde bambaska bir insan olmustum resmen.
-Eee yiğenim durumlar nasıl, hayat nasıl gidiyor.?
-Hayat mı?
Hemen Can yücel’den girdim.
...
şerefle bitirilmesi gereken
en asil görev hayattır.
bir lokma ekmek için
şerefini çiğnetmeye
bir anlık eğlence için
servetini tüketmeye
bir zamanlık mevki için
el ayak öpmeye
insanları ezip geçmeye,
günlük menfaatler için,
onurunu terk etmeye
bir kısım insanlara kızıp
tüm insanlara düşman olmaya
değmez bu hayat.
...
Arkada da Ankaranın bağları çalıyor radyoda. Dayı şaşırmış gözlerle:"Yiğenim iyi misin sen,ne eli ne ayağı, şeref meref ne demek istiyorsun, emekçi insanlarız biz."
Dayı solcu çıkmıştı ama Can babayı bilmiyordu. Neyse gitti hemen radyodan özgür radyoyu açtı.Bu sefer ilkay akaya falan çalmaya basladı.
Kendimden geçmişim ben. Aklımdan kah dolaptaki krem peynirler,kah paul valery geçiyor, zihnimdeki büyük geçişlere engel olamıyordum.
-Yok dayı bir şey ya kusura bakma.Şu açık salamdan da koysana biraz.
Aradan 2 dakika geçti.
-Yiğenim gidip şu sepetten iki domaste alsana elim dolu.
-Giderim dayı ne demek. Giderim..Gid.. Gideceğim..
• **
...
ne birşey düşünecek,ne bir laf edeceğim;
ama sonsuz bir sevgi dolduracak içimi;
göçebeler gibi uzaklara gideceğim;
mes'ut,sanki yanımda bir kadın varmış gibi.
• **
Rimbaud’tan okuduğum bu dörtlüğün sonunda dayı artık sinirlenmeye basladı. Yanlış anlamıştı sanırım. Kafa buluyorum sandı. Elinde kaşarı dilimlediği bıçak, küfürler ve radyoda çalan caney caney güzel türkü eşliğinde beni kapıya kadar uğurladı...
...
lan yine uzun oldu. neyse okuyan falan olursa göz doktorumun numarasını özel mesajla iletirim.iyi geceler