şu çılgın türkler

çok güzel bir kitap binler. beni duygulandıran 3-4 yer oldu. örneğin akıncı komutanın karısı da katılıyor orduya, sonra şehit oluyor komutanın karısı. akıncıların görüşlerine göre şehidin arkasından ağlanmıyor ancak herkes hüngür hüngür ağlıyor. sonra o zamanlarda para toplayacak ve güvenilecek çok yer olmadığı için ankara hükümeti para toplama işlerini gazetelere veriyor. esnaf elinde ne varsa vermek için gazetedeki kuyruğa giriyor. herkes sırayla verirken sıra küçük bir çocuğa geliyor, parayı alan memur bunu para verenlerden birinin çocuğu sanıyor ve çocuğu azarlıyor. çocuk hiç bozuntuya vermeden masaya parayı koyuyor ve "hasan, 5 kuruş" diyor. memur bu olay karşısında duygulanıyor ve burnunu siler gibi yaparak gözyaşlarını siliyor. atatürk'ün tepede çenesini sıvazlarken bir fotoğrafı vardır ünlü olan. o fotoğrafta atatürk, albay reşit çiğiltepe'ye telefon etmeye gidiyor çünkü büyük taarruz sırasında istenilen her yer alınmış, reşat komutan'ın komuta ettiği orduyla istenilen yer alınmamış. reşat çiğiltepe yarım saat içinde alacağına dair söz veriyor atatürk'e. aradan yarım saat falan geçiyor ve tekrar telefon ediyor atatürk. telefonu başka birisi açıyor ve reşat çiğiltepe'nin sözünü yerine getiremediği için intihar ettiğini söylüyor. sonra yunan oçları köylerde yağma yaparken türk kızının biri ürkerek evine kaçıyor. yunan oçlarından biri türk kızını görüyor. görenin arkadaşı o kızı istiyor musun diyor. o da fazlasıyla diyor. o zaman evi yak diyor, o zaman dışarı çıkar diyor bu oç. bunu kızın annesi görüyor. yunana evi yakma, kızına da evden çık diyor ancak her iki istediği de olmuyor. yunan oçu evi yakıyor, kız da namusunu kaptırmamak için evden çıkmayıp yanmayı tercih ediyor.

özet: özet falan yok, okuyacaksan oku, güzel yerlere değindim bin.