1. 1.
    +3 -1
    soğuk bir ikbahar günüydü. ben yine her zamanki gibi 7:30 da kalkıp evin 100 metre ilerisindeki okuluma gidecektim. kahvaltımı yapıyordum ve birden tatlı krizim tuttu. mutfakta yazdan kalma bir nestle çikolata paketi olduğunu hatırladım. çikolata zamanında erimiş, şekli biraz bozulmuş ama tekrardan katılaşmıştı. büyük bir iştahla hepsini yedim. tekrardan içeri gidip kahvaltıma kaldığım yerden devam ettim. kahvaltım; kuru incir, bir bardak süt, sucuklu tost ve bir kap mısırdan oluşuyordu. kahvaltımı bitirip odama hazırlanmaya gittim. okul üniformamı giyip parfümümü sıktım yanlış hatırlamıyorsam fahrenheit di. evden çıkmadan önce o dönemlerde bodybuildinge başlamam sebebiyle kullandığım besin takviyelerinden biri olan bcaa denilen haplardan iki tane aldım (kas kaybını önler). deri ceketimi giyip o günün 1 nisan olduğunu bilmeden evden çıktım ve okulun yolunu tuttum şu ana kadar benim için herşey normaldi...

    okula vardım 3.kattaki sınıfımıza çıkıp ceketimi astım ve sırama oturdum. ders başladı bir grup arkadaşım ders boyunca sürekli bana bakıp kendi aralarında gülüşüyorlardı. anlam veremedim.
    2.ders başladığında karnımdan sürekli garip sesler geliyordu. ishal olabileceğinden şüphelendim. kendime yakın gördüğüm bir arkadaşım olan aliye bunu anlattım ve o da bana "zil çalınca selçuka fikrete falan sorayım belki ne yapılacağını biliyorlardır" dedi. bende tamam git sor dedim. zil çaldı, sınıftaki bir kaç arkadaşla birlikte geri geldiler. içlerinden selçuk, "duyduğuma göre hastaymışsın kardeşim al bu sakızları çiğne kabızlık yapar ama biraz rahatarsın" dedi on küsür sakız uzatarak. sonra ekledi; arkasındaki laksatif etki yapabilir uyarısı kabızlık demek yani derste yapmandan iyidir dedi. bende bilmiyorum laksatifin ne olduğunu çaresiz inandım çiğnedim hepsini. sonra fatih isimli bir arkadaş elinde plastik bir bardakla yanımıza geldi ve "al bu çayı iç dostum biraz tutar seni" dedi.
    aradakı bağlantıyı kuramadım ama bunlar arkadaşlarım bana yardım etmeye çalışıyorlar diye yudum yudum içtim çayı.
    (içine müshil ilacı koymuşlardı tabi ben bunu bilmiyordum)

    ders zili çaldı ve herkes sınıftaki yerini aldı. arkadaşlarıma baktığımda bana bakıp katıla katıla güldüklerini gördüm. tam neden güldüklerini soracaktım ki derken aniden vücudumu bir sıcaklık kapladı.
    evet. sıçacaktım. hemen tuvalet izni almak içi hocanın yanına gittim. yerimden kalkmıştım artık. oturamazdım, bunu biliyordum. hocaya; "hocam lavaboya gidebilir miyim? çok acil" dedim. o da cevap verdi "kaç yaşındasın sen otur yerine, yok izin mizin" o anda hayatım gözlerimin önünden geçiyordu sanki. ben yerime oturamıyordum. beni ayakta gören hoca " otursana yerine niye ayakta dikiliyorsun" diye bağırıyordu. "hocam oturamam" diyordum. yanıma geldi elini omzuma koydu ve beni aşağıya doğru bastırdı. evet beni oturtmuştu bedeli çok ağır olacaktı. ben hemen önlem olarak her zaman çantamda taşıdığım selpak paketinden peçeteleri alıp çoraplarımın içine sıkıştırdım. çok faydası olmazdı ama küçük bir baraj oluşturabilirdi. o an geldi taklar donumdan dışarı çıkmaya çalışıyordu. kendimi tutamıyordum. etrafı bir koku kapladı ki.. kendi gözlerim yaşardı. derken zil çaldı sonunda. o an içim içime sığmıyordu, çok dikkatli bir şekilde yerimden kalktım ve tuvaletlere doğru yöneldim. ama hayır, tuvaletler kilitliydi. orda birkaç arkadaşımın bana bakıp güldüğünü görüyordum ellerinde anahtarı havaya atıp tutuyorlardı. anahtarı en son fikret tutmuştu ve bende onun üzerine doğru büyük bir sinirle koşmaya başladım koşuşum tıpkı yeni sünnet olmuş bir çocuğun koşmasına benziyordu. fikret benden kaçmıyordu, olduğu yerde duruyordu ve hepsi birden 1 nisan diye bağırdılar. ben hala koşuyordum fikretin üzerine atladım ikimizde yere düşdük. düşerken paçamdan taklar fırlıyordu. fırlayan bir tak bana gülen bir ikinci sınıfın ağzına girdi. evet. bu gerçekten oldu. bir arkadaşımın ceketine ve çok sevdiğim arkadaşım alinin ayakkabısına da geldi. herkes birbirine gülüyordu ikinci sınıf ağlayarak tuvalete gitti. ama giremedi çünkü tuvalet kilitliydi. okulun zemin katında olan kızlar tuvaletine koşturdu, bütün okulun önünden o halde geçmek.. ben ise fikretin üzerine sıçmıştım. sonunda anahtarı aldım ve geri kalan kısmınıda yaptım. okula annem geldi ve bana temiz çamaşırlar getirdi. o günü hiç unutamadım.

    işte böyle binler..

    çok utanç verici. uydurma değildir, isteyen inanmasın
    ···
   tümünü göster