bakkala gidiyorum diye vurdum kapıyı çıktım

parapgiboloji üzerine kitaplar okurken , bir gün elime şarapçılıktan bahseden bir kitap geçti. ulan o ara ambul parladı beynimde ?
ben nasıl bir kişiliğim
alkolik
bağ evinin adı neden bağ evi ?
üzüm fışkırıyor amk her yerden neden olacak
eee dedim benim neyim ekgib ? kitapta elimde başladım tezgah başında okumaya. kitaptakileri bir bir uyguladım ve şarap üretimine başladım.ev yapımı şarap oh mis gibide olur. tabi zamanla içine bir kaç kimyasal madde de eklemiyor değildim : ) ( kendime özellll )
çok dağıttım eşe dosta. aldım hayır dualarının haddi hesabı yoktur.
ee dedim bre zındık. madem bağ evindesin neden civciv alıp beslemiyorsun ?
civcide aldım kümeste yaptım.
bir anda kendimi eko anarşist olarak değerlendirmeye başladım.
kedi, köpek, tavuk, şarapçılık bildiğin çiftci moduna girdim : )
halimden de epey mutluydum.
kahveye o aralar uğramaz oldum. şamil de bu duruma sevinmişti.oda kendi çapında işler yapıyordu.bir şekilde düzeni girmişti hayatımız.

işten eve, evden işe moduna girmiştim. yaptığım işten de mutluydum. arada sırada ufak çaplı tezgah toplamalar olsa da herşey yolunda gidiyordu. Artık yavaş yavaş para bile biriktire biliyordum. Tabi ilk başta bu hayatı özümsemek zor olmuştu. Daha sonralardaysa fikrim iyi ki bu şekilde yaşıyordum. Zamanla herşey değişecek gibiydi.. insanlardan iyice soyutlandığım da aşikar bir durumdu.Bu da beni dünyevi işlerden uzaklaştırmıştı. Parapgiboloji üzerine yoğunlaşmıştım. insanın bir yerlere gelmesi sanırım bilgiden geçiyordu. Tabi doğuştan şansı değilseniz ve ilerleyen sürelerde allah yürü ya kulum derse. Tabi ki bana demiyecekti.. Hangimize dedi ki amk.