1. 101.
    +2
    felsefe kısıtlanamaz ne pozitivizm ne de analitik gelenek felsefeyi kısıtlayabildi. onlar da felsefenin içerisinde kaldılar. dinler ve mitler de analitik geleneğin, pozitivizmin yapmak istediğini yapmaya çabaladılar. ve felsefenin içerisinde kalmaktan kurtulamadılar. yani diyeceğim o ki felsefe ile uğraşmak için bir şeylerden sıyrılmaya gerek yok, bir şeylerden sıyrılmanız, kendinizi ayrımanız da felsefenin uğraşıdır. birlik olmanız ve benimsemeniz de felsefenin uğraşıdır. ben tanrının var olduğunu kati olarak kabul ederek felsefi bir sorgulamaya başladım diyelim. niçin tanrının varlığına inanmayarak başlayan benden bir adım önde olsun ki? önyargısızlık deniyordu hani? tanrının varlığının olmadığını kabul etmenin önyargısız olabilmek için bir gereklilik olduğunu söylemek de bir önyargı olmuyor mu? neticede tanrı diye bir tasarı var ortada. ateistin de teistin de böyle bir tasarısı var. zaten bir şeyin var olup olmadığını söylemek için önce o şeyi tasarlamak gerekir. sonra denebilir ki bu vardır ya da bu yoktur. buna göre tanrı vardır ve tanrı yoktur eşit güçte iki yargı. tanrı vardır diye başlamak da önyargılı olmaktır, tanrı yoktur diye başlamak da önyargılı olmaktır. ateist ve teist bu açıdan eşit hızda ilerleyecektir. agnostik olmaya gelince agnostik olmak hiçbir şey yapmamaktır. bir yargıda bulunmadan doğruyu bilmek imkansızdır. tanrı var ya da yok diyemeyiz diyelim. ne tanrının var olduğu bilgisini elde edebildik ne de tanrının var olmadığı bilgisini. kısacası sorgulamanın manasız olduğuna karar verdik ve bu konu üzerinde düşünmedik, çok çok bu konuyu düşünmemizin doğru olup olmayacağı konusunda düşündük. sonuca ulaşamayacağımızı anlayarak bu konuda düşünmemeyi seçtik. anselmus'un, augustinus'un söylemlerini temel alarak söylediği bir sözü var: credo ut intelligam (anlamak için inanıyorum). yani basit bir örnekle şunu demek istemektedir: evinde bir nedenden ötürü fare olduğuna inanıyorsun, bu durumda evi talan edip fareyi bulmaya çalıştın. sonuç olarak fareyi aradın aradın bulamadın. hakikaten fare yok ve böylece evinde fare olmadığını öğrendin. yani görüldüğü üzere inanma durumu seni bilme durumuna zütürdü. bunun aksi de geçerli yani fare olmadığını düşünürken bir anda evinde fare de bulabilirsin. netice de her iki durumda seni doxa'dan bilgi'ye taşır. ancak sen fare olabilir de olmayabilir de desen ve bunu bulmanın imkansız olduğunu söylesen zaten bilmek için harekete geçmezsin. çünkü bilemeyeceğine inanıyorsun. bu durumdan bilme durumuna geçmen ancak bir yolla mümkündür farenin kendi hareketiyle senin görüşüne girmesi ile. evet bu konumda yine bilmiş olacaksın ancak farenin olup olmadığını bilemeyeceğini söylerken yanlış olduğun ortaya çıkacak hem de senin edimlerin doğrultusunda değil farenin arzusu dahilinde sen onu bilmiş olacaksın. ki bi de örnek olarak fare dediğim için agnostikken bilme durumuna geçebildin. bu fare yerine tanrı kavramı getirildiğinde tanrının rastgele bir bireyin görüşüne girmesi tamamen çelişkili ve saçma bir olay olmasından ötürü agnostik katiyen kendi iradesiyle bilemeyecektir. biraz uzattım belki zaman zaman ancak ben ateist, teist, panteist, deist, panenteist vs. olunmasının doğrusu bir yargıda bulunmanın agnostik olmaktan daha faydalı olduğunu düşünüyorum. tanrı inancına sahip biri de tanrı inancı olmayan biri de eşit güçte akıl yürütmede bulunurlar. eğer konu teistik bir dini inancı olan biri ile ateist birini karşılaştırmaksa bu meyve sepeti ile tek bir meyvenin karşılaştırılmasına benzer. çünkü din tanrı kavrdıbının açıklanmasından daha fazlasını yapar. o etiklede ilgildir ve bu kişinin edimlerinde belirleyicidir. ancak birinin ateist olması o kişinin dini inancı olup olmadığı hakkında bilgi vermez sadece tanrı konusundaki yargısını anlatır. nitekim ateist dinler de bulunmaktadır. böyle bakıldığında bir hristiyan teisttir ve bir wiccan ateisttir(bazı geleneklerinde). neticede ikisi de dinlidir ve bu iki kişi de dini inançlarının bakış açısından bakarlar çünkü dinler etik yaptırımlar bütünüdür de. yani yine eşit konumdadırlar birinin daha objektif olmadığı ortada. eğer biri dinsiz ateist ise ötekisi de dinsiz teist olabilir ki buna da deist diyoruz. görüldüğü üzere yine eşitlendiler. kısacası hiç kimse bir diğerinden daha doğru olduğunu iddia edemez, ya da başlangıç noktasının kendisi olması gerektiğini söyleyemez.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster