franceska jaimes

benim üniversitede bölümde bi kız vardı, aynı buydu kevaşe. bu kadar mı benzenilir.

edit: ben gibmiştim onu da şimdi bunu yazarken kafa hoştu, gelir bulur bu yazıyı sonra beni bulur giber diye yazamadıydım. ilahi ben. çatur çutur gibtim. zütüyle şap şp sesler çıkaramıyodu ama onunki de bayağı büyüktü. memeleri daha büyüktü. ne don juandımlan. şimdi pehhh!! nerde gençlik gibişkenliği..

kısa özet : kız derslere pek gelmezdi. göz göze gelince de taşak geçer gibi gülerdi.. lan dedim tanışmıyoz bile neyin peşinde bu kewaşe. anladım ki bilindik kewaşe taktiği. seni amlamıyorum ayakları. 3. sınıfın sonunda gittim hiç konuşmuşluğumuz yok (selam sabah bile bi iki kere oldu nezaketen) laps diye çıkma teklif ettim. yazın bununlan işi ilerletip maltaya gittim kampa. orda bi güzel hoplattım. iyici hewesimi alınca da gibtiri çektim. kafama edeyim öyle zütü bir daha nerde bulucan. sanırsın frenceskanın ikizi. hatta bu frenceska karısının ferresinu ilk izlediğimde o sandımlan walla