1. 101.
    +3
    sanırım 7. sınıftaydım. yeni bir müzik öğretmeni atandı okula. normalde çoktan emekli olmuş, koca gözlüklü, 1.55 boylarında şişman ve 5 cm gıdığı olan bir adamdı bu muhterem. bir gün yine müzik dersi var, 5 ile 6ıncı ders müzik, nasıl seviniyorum var ya koy züte yat arkada, nurdanın saçlarını kokla, melikenin zütünü seyret, gönülle kesiş, vildana kur yap, ahmet esnerken pandik at geçircez zamanı aklımızca. bu muhteremde ters yanından kalkmış o gün belli. hiç unutmam kağızmana ısmarladım şarkısını öğretiyodu flütle. önce tek tek çaldırıyo sonra sınıfça çaldırcak. içimden diyorum bi gibtir git amk müzik dersi yatış dersidir uğraştırma bizi.

    bu sınıfça çaldırmaya kalktı bize kağızmanı. her flütten ayrı bir ses çıkıyor dıbına koyim vivaldi oratoryosuna döndü sınıf. ben sürüden ayrı olarak memoli şarkısını üflüyodum flüte bildiğim tek şeyde oydu zaten. dıbına koduğumda nasıl bir kulak varsa benim flütten ayırt etmiş sesi. herkesi susturdu. kaldırdı beni ayağa. çal dedi kağızmanı hadi. elim ayağım titredi bir an. bilmiyorum hocam dedim. yaklaştı yanıma, hiç unutmuyorum o üstüme gelişini. açtı gözlerini, gözlüklerin camıyla beraber 90 cm göz vardı karşımda. flütünü kaldırıp benim kafaya bir geçirdi "tok" diye bir ses çıktı dıbına koyim. sonra sakince arkasını döndü ve tekrar çaldırdı sınıfa kağızmanı. en kral müzisyenleri oturt sıralara o denli sinerjiyle çalamazdı, tek nefesle bütün sınıf doğru notayı basarak çaldı dıbına kodumun kağızmanını. ertesi haftaya ödev verdi sen tek başına çalcaksın diye. züt korkusundan öyle ezberlemişim ki hala notaları unutmadım

    re re mi fa re re mi fa re fa mi fa mi re re. fa fa sol la la la fa sol fa sol la sol fa sol fa mi fa mi re sol fa mi fa mi re mi re mi sol mi re re, fa fa sol la la la fa sol fa sol la sol fa sol fa mi fa mi re sol fa mi fa mi re mi re mi sol mi re re.

    gibe gibe öğretti yani. umarım ölmüştür huur çocuğu
    ···
   tümünü göster