1. 26.
    -1
    Dabbe ve Semum filmleriyle “Cin ve kıyamet” temalarını Türk korku sinemasına kazandıran Hasan Karacadağ yeni bir korku filmine imza attı. Hasan Karacadağ’ın senaryosunu yazıp, yönettiği el-CiN filmi, Doğu’nun unutulmuş masalları arasında kaybolmak üzere olan ve “üç harfliler” diyerek geçiştirilen ‘cinler alemi’ hakkında çok az bilinen bir detaydan yola çıkıyor.
    Başrollerini başarılı genç oyuncular Fulya Zenginer, Serdal Genç, Oğuzhan Yıldız, Hande Kaptan ve Alper Kadayıfçı paylaştığı film, karanlık ve bilinmeyen dünyalara ait daha önce hiç anlatılmamış bir sırra, insanoğlundan daha eski tarihleriyle gecenin örtüsü altına gizlenmiş kindar gözleyicilere yani cinlere, öte alemin bilinmeyen sakinlerine odaklanıyor.
    el-CiN filminde, insan gözünün algıladığı görüntüleri beyne göndererek, kayıt etme mantığı dünyada ilk defa kullanıldı. Hasan Karacadağ, ilk Japonya’da denediği ve özgün fikri kendisine ait olan bu metodun, filmi sinemada bir defa izleme ve sonrasında beyinde defalarca tekrar izlemeye yönelik bir bilinçaltı sistemi olduğunu söyledi.
    Çekimleri Şile ve istanbul’da gerçekleştirilen el-CiN filmi için özel olarak kurulan platoda ‘CMAB’(consciousness, mind and brain) tekniğiyle, izleyenin bilinçaltına üç boyutlu görüntüler yerleştiren yeni bir kamera ve kurgu sistemi kullanıldı. Filmin, digital efekt, özel ses efektleri ve animasyonları da bu metotla kurguya dahil edilecek.
    Film; gece örtüsü altına gizlenerek, insanı gözleyen cinler alemine ait 5.000 yıllık yasak bir bilgiyle başlar… En son Süleyman Peygamber’in sarayında fısıldanan bu bilgi, duyanları ve bilenleri kör bir dehlize çeken, keskin bir sırdır…
    istanbul Şile’de bir kız çocuğu bilinmeyen kişiler tarafından tuhaf bir şekilde kaçırılır. Aynı ilçede yaşayan ve kayıp çocuk olayıyla hiçbir ilgisi olmayan beş üniversite öğrencisi gündelik yaşamlarına devam ederken, kaçırılan kızla ilgili aniden doğaüstü olaylar yaşamaya, ürkünç görüntüler görmeye ve kendilerini Büyü, Ayin ve benzersiz bir Lanetle kuşatılmış olarak bulurlar.
    ilk başta anlamlandıramadıkları bu korkutucu olaylar, kendi aralarında tartışmalara sebep olur. Kayıp küçük kızı ve ailesini tanımadıklarını iddia eden bu beş genç, neden bu olayları yaşamaktadırlar? Küçük kız neden kaçırılmıştır, nerededir? Yoksa bu beş arkadaştan biri şeytanın ta kendisi midir? Dehşet gitgide artarken gizledikleri sır onları, insanlık tarihinden de eski, cinler aleminin ve Azrail yokuşu denen boyut kapısının eşiğine getirir. Gençler, ölümden daha korkutucu olan bu eşikten kurtulabilecekler midir? Azrail Yokuşuna gizlenen cüzzamlı sır nedir? Suçlu kimdir?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster