inci sözlük ofisinde bir iş günü

sabah 8 de kapıyı açıp sağ ayakla besmele çekerek içeri girdim

kapı kitli değildi. tahta yine mesaiye kalmış ayakları masaya uzatıp uyuya kalmış. hafifçe bi dürttüm. kalk kardeşim serkan gelir böyle görmesin seni dedim.

bir çöp poşeti taktım belime ağzı açık halde. sağda solda gördüğüm çöpleri atmak için.

viledayı aldım, paspasa başladım. önce serkanın odasından başladım. yine yerlere pis yağlı saçları dökülmüş.

masasını falan sildim. elimi daşşaklarıma sürüp bilgisayarının klavyesine sürttüm sonra bıyıklının odasına geçtim.

masanın üzerindeki tuvalet kağıdı rulasonu alıp banyoya zütürdüm. atmıklı peçetelerini alıp attım belimdeki poşete. dildosunu sildim çekmecesine bıraktım.

patientianın odasına girdim sonra. masasının üzerinde yannan kürek plakları açık bırakıp gitmiş. en çok dinlediğinin üzerine akşama kadar kafamızı gibmesin diye zarf açacağıyla derin bir çizik atıp kitaplıktaki yerlerine koydum.

uzun zamandır giren çıkan kimse olmamasına rağmen good girlin odasına girdim. hala züt yanaklarının izlerini taşıyan koltuğunun minderlerini koklayıp içime çektim, sonra çiçeklerini sulayıp çıktım dışarı.

ketıldan ses geldi su kaynamış çayı demledim.

mal adamın odasına girdim. fazla gelmez o. onun için 3-4 günde bir temizlerim. masanın üzerinde geçen gün karşı binanın altındaki kitapçıdan aldırdığı diksiyon geliştirici kitap vardı bazı cümlelerin altını falan çizmiş okumuş gibi gözükmek için açık koymuş bi de görelim diye. kapatıp bi kenara koyum leş gibi kokan odasını havalandırmak için camı açıp çıktığımda tam 95 saniyedir tuttuğuum nefesimi bıraktım.

rasat zaten kim hiçbirimiz bilmiyoruz.

fakülteli askere giderken kapıyı kitlemiş allahtan orayı es geçip koridordaki girintiye çalışırken kullanmam için koyulmuş sehpanın önüne taburemi çekip oturdum.

hırsımı almak için bikaç bin sildim.

kapı çaldı. serkan gelmiş anahtar kullanmaz o bin. girerken çantasıyla ceketini verip içeri geçti arayan soran var mı? saldırı yedik mi? bu gün firmalardan ödemeler gelecek takip edin falan gibi bişeyler zırvalayıp geçti.

her zamanki kupasına çayını koyup içine tükürdükten sonra masasına bırakıp bilgisayarımın başına geçtim.

bıyıklı geldi sonra. serkan içerden seslendi özel dosyayı alıp gel diye. ceylan gibi seke seke gitti hemen. 2 saat falan kapı kapalı kaldı.

öğlen arasında patientia geldi kapıdan içeri girmeden seslen gelsinler dedi. kapılarını çaldım serkan bey patientia geldi diye.

yemeğe çıktılar 3 ü beraber.

hemen arkalarından yemek şirketi geldi. tahtayla benim günlük yemeğimizi getirmiş sefer tasında. kuru fasülye pilav hoşaf.

sonra tahta tahsilata çıktı valizi yanına alıp.

tam tek başıma kaldım kafa dinleyecem derken. hayvan gibi kapıyı tekmeledi birisi.

açtım mal adam. ni acmıyon dıbını sihtiğim diye bi tokat atıp geçti odasına.

siyah poşetle gelmiş yine şangır şungur girdi içeri. tuzlu fıstığını falan hazırlayıp zütürdüm.

sonra sözlüğe geçip co modlara saydırdım biraz fırça attım binlere. biliyorum bana kızıyolar aralarından gelip şimdi onlara böyle kötü davranıyorum diye. ama ne yapayım başka da kahrımı çekecek kimse yok. 4 gibi falan tahta geri geldi. hemen arkasından serkanla patentia geldi. valizi alıp biz bankaya gidiyoruz gelmeyiz artık bu gün diye çıkıp gittiler.

akşam tam çıkmaya hazırlanırken içerden nihahahhaha huurçocukları biram bitti bira getirin diye bağırdı huurçocuğu.

gittim bira aldım ayyaş köpeğe. sabaha işimiz var diye düşündüm. leş gibi olmuştur odası.

dedim ben çıkabilir miyim? sihtir git zütünü sihtiğim ne pok yirsen yi dedi. iyi akşamlar deyip kapattım kapısını.

tahtaya seslendim gel dışarda iki bira içelim diye. o da yok ben kalıp çalışıcam dedi. amk androidi sürekli pc başında.

son bi sözlüğe bakıp mesaj atıp yalvaran binlerin mesajlarını okudum bi kaç defa kafam rahatlasın diye.

sonra akbilimi kontrol edip çıktım dışarı. hala şirket araçlarından birini kullanmama izin vermiyor dıbına koduklarım.

çıkarken mutfaktan aldığım boş bira şişelerini satıp 2 simit birazda peynir alıp geçtim eve.

artık rahat bi uyku çekebilirim...