1. 201.
    +1
    O zaman bende bir alıntı yapayım. Şemsin ağzından aktarılıyor; "Dergâhın bahçesinde güllerin yanında Mevlâna ile hasbıhâl ediyorduk. Mevlâna'yı ziyarete felsefecilerden bir grup geldi. Soruları olduğunu bildirdiler. Mevlâna onlara beni göstererek: 'Benim sorularımı cevaplayana sorun' diye bana havale etti. Bunun üzerine gelen felsefeciler üç sual sormak istediklerini belirttiler. Sorun, dedim. içlerinden birini başkan seçerek hepsi adına o sormaya başladı;

    -'Allah var dersiniz,ama görünmez, gösterde inanalım.'

    Öbür sorunu da sor.

    -'Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da ateşle ona azap edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azap eder mi ?'

    Peki öbürünü de sor.

    -'Ahirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz. Bırakın insanları canları ne istiyorlarsa yapsınlar, karışmayın' dedi.

    'Bunlar mı sorularınız şimdi benim peşimden gelin size cevapları vereyim.' Kalktık, dergâhın bahçe duvarı için kerbin yapan müritlerin yanına vardık. Yerden kurumuş bir kerbin aldım ve adamın başına vurdum. Soru sormaya gelen felsefeci yanındakilerle apar topar Konya kadısına gittiler. Mevlâna 'şimdi ne olacak' der gibi bakıyordu. Onun aklından geçenleri okudum: 'Meraklanma bekle gör, sorularının cevabını öyle alacaklar ki dergâhına tövbeye hidayete gelecekler.' Aradan biraz zaman geçmişti, haber geldi, birlikte kadının huzuruna vardık. Kadının odasında bizim şaşkın filozoflar hazır ol vaziyette bekliyorlar, kerpici yiyen kafası sarılı olarak olayı birde bizim yanımızda anlatmaya başladı:

    -'Ben soru sordum,o başıma kerbin vurdu' dedi. Kadı bana durumu açıklamamı istedi 'Bana allah'ı göster inanayım, dedi'. Şimdi bu felsefeci, başının ağrısını göstersin de görelim' Filozof şaşırarak: 'Ağrıyor ama gösteremem' dedi.

    'işte Allah da vardır, fakat görünmez. Yine bana 'şeytana ateşle nasıl azap edileceğini' sordu. Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı. Yine bana 'bırakın herkesin canı ne istiyorsa onu yapsın' dedi. Benim canım onun kafasına kerbin vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor ? Bu dünyada küçük bir mesele için hak aranıyorsa,o sonsuz olan ahiret hayatında niçin hak aranmasın, dedim. Felsefeci bu güzel cevaplar karşısında mahcup olup, söz söyleyemez hale düştü. Elime sarılarak;'Bunca yıldır senin gibisini görmedim, başka müslüman âlimlere aynı soruları sordum saatlerce laf ürettiler. ikna olmamıştım. Sen dininin adamısın. Bize islam'ı sevdir.' dedi. Sonra dergâhın yolunu tuttuk... "

    Hikaye böyle devam ediyor ama bu kısmını paylaşmak istedim bu konuyla da alakalı olarak. Aşkın gözyaşları "tebrizli şems" kitabından alıntıdır bu kısım. açıkcası güzel kitaptır çok sarar ben 4 defa okumuştum. Bu tarz kitapları okurken çok fazla kafa patlatırsınız, özellikle bu kitapta şemsin ne kadar zeki bir insan olduğunu başından geçen olaylarla da anlarsınız ayrıca bu kitapta şemsin neden gittiğinin cevabını da bulursunuz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster