13 06 2013 necati şaşmaz basın açıklaması

beyler uğraştım başardım. bi anlam çıkarmaya çalışıyorum sizde bana katılın. vereceğim linkten direk dinleyip aynı zamanda okuyarak belki bi anlam çıkarabilirsiniz. ama bu arkadaşın kafası çok karışık..
http://youtu.be/Rn6rQrOxVCc

arkadaşlar. hepinize iyi akşamlar. saatlerdir belki burda bekliyosunuz. az önce görüşmeler olmaktaydı. sesim duyuluyo mu? dublörümü çağışmadım kusura bakmayın. ben yaklaşık 2 haftadır herkes gibi evinde oturanlar olsun gezi parkında olanlar olsun herkes gibi çok üzgünüm. malesef türkiyemiz bunu haketmiyor demekten başka bişey söyleyemiyorum. sanırım bize nazar değdi. biz dinlemeyi, sanırım az önce hasan beyi dinlerken yeniden idrak ettim. dinleyen bi toplum olmamız gerekiyo. aynı dili kullanmamız gerekiyo. tabiki kuşaklar arasındaki dil farklılıkları olmakta. biz teknoloji çağında yaşıyoruz şu anda. geçmişimizde ben bu kadar kamerayı hatırlamıyorum. twitterımız var ne güzel teknolojilerimiz var. imkanlarımız var. bunun dolayısıyla bilgi aktarımı oldu. bilgiler geliyo. ama bilgi kirliliği dezenformasyonlarda var. bizim iletişim ekgibliğimiz var. iletişimimizdeki kopukluğu ancak birbirimize tahammül ile giderebileceğimizi düşünüyorum. ben bu konulardaki hassasiyetimi düşüncelerimi fikirlerimi hissettiklerimi sayın başbakana aktarmak onunla konuşmaki stedim. aslında... ben suskunluğumu koruyan. yaklaşık 10 gün süresince suskunluğumu korudum. olanları izlemek istedim. gözlemlemek istedim. fevri çıkışlarda yapabilirdim elbette ki. ama neler olduğunu bilmek için bekledim. o günden bu güne çok güzel gelişmeler oldu. sorularımın cevaplarını ancak bugün alabildim. o dönemde benim, gezi parkına gittiğime dair bi haber yayınlandı. bunu ben sizler gibi habersizce okudum gasteden. ben bunu yapmadım. dolayısıyla ordaki arkadaşların bunu yap beni taraf etmeye çalışması hiç hoşuma gitmedi. bu bir mahalle baskısı gibi geldi. medyanın yapmaya çalıştığı buydu. o baskıdan eee esiri olmak istemedim. bu insanları zoraki taraf olmaya itmemeli bence. ve şu andaki düştüğümüz durumdaki malesef bütün dünya gözünde üzücü hepimiz için çok üzücü. çünkü türkiye bunu haketmiyor. beni yurtdışından bi çok dostum arkadaşım aradı. bunlar yabancı olanlarda var içinde. neler oluyo türkiyede dedim? burdan sizin vesileniz ile onlara cevap vermiş olayım. türkiye emin. türk milleti emin. ve emin olmaya devam edecek. bize güveninizi asla azaltmayın. biz demokratik söylemlerimizi özgürlük söylemlerimizi sadece söylemlerimizde değil keşke görselde de dünyaya verebilsek. malesef dünya böyle görmüyor arkadaşlar. keşke öyle görünebilsek. elbetteki bizim demokratik hakkımız elbetteki güzel şeyler olsun istiyoruz. inşallah olur da. bu yakınlaşmalar uzlaşım bulunan orta dil, bizim akedemisyenlere sosyologlara bilim adamlarına düşünce adamlarına ihtiyacımız var ki bize bugünü anlatabilsinler. bugün ne oldunu? geceden gündüze değilde, bugünden yarına değilde çok acil olarak değil ama ee çabuk çabuk yapılması gerekiyo acil değil ama çabuk çabuk yapılması gerekiyo. e bizlere sunulması gerekiyo çünkü onlar bizim tabirle biz bu gece karanlığında ki kedi gözleri gibi onları izlememiz gerekiyo. ama o gözlerde ancak bizim ışığımızla görünebilen bişey. o gördüklerimizde fosforlu olan o kedi gözleri bize yol gösterici. yani bizim bu sosyologlarımız toplumsal araştırma yapan insanlarım bize bu yolu gösterirse bizde ışık yani o da benim algıladığım benim düşüncem ışıkta bizim doğru anlayışımız olsa gerek. yanlız sosyolog ve akademisyen büyüklerimizden yol göstericilerimizden tek isteyebileceğim tarafsız olmaları. çünkü bizim çok ihtiyacımız var bu milletin çok ihtiyacı var. inanıyorum ki bizde doğru anlamaya doğru dinlemeye başlayacağız. ve hiç bi zaman bize gösterilen o doğru yoldan ee aydınlanmış olan yoldan o bütün tarafsız sosyologlarımızın bize göstermiş olduğu bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. inşallah biz sağlam bir yere varacağız o hedefimizide onlar belirleyecekler. hep beraber belirleyecez. benim söyleyeceklerim birbirimizi allah için sevelim. hiç bişey bulamadıysak birbirimizi bütün için sevelim tahammül denilen şey bu. yani e ı ona yüklediğimiz şey çok farklı. yolda gelirken ben okudum sabır kelimesi çok güzel. ama tahamülde bi yük taşıma durumu var bunu rızayla taşıyosunuz. bu rızada üstüne sizin beğenmediğiniz sevmediğiniz bişeyide yine kendi çıkarınız için taşımak. işte buna tahammül deniyo. inşallah hepimize allah tahammül versin. tahammülümüzü arttırsın. bana göre bu ülkeye nazar değmiştir. dua okuyalım. inşallah bu üzerimizden gitsin. çünkü hiç kimse istemez bu ülkenin kötü duruma düşmesini çünkü bu gemide hepimiz varız. batarsak hepimiz batarız. güzel şeyler olmakta inşallah bunlarda geçicek arkadaşlar diyebiliyorum.

emeğe saygı.