1. 2851.
    +3
    Arkamdan diğer açılan kapıların sesi geldi ve vedat hala ısrarla aynı şeyi söylüyodu
    -sakin ol, geri gel arabaya
    Diana ve lavuk beni farkedemezdi çünkü hem diananın arkası dönüktü hem de elaman beni tanımıyodu. Görse bile değişen bişey olmayacaktı. Aralarındaki tartışma şiddetlendi aynı anda benimde yürüme hızım ivmelendi. Artık Aramızda bi kaç metre vardı ve eleman hayatının hatasını yaptı. Diananın iki omzundan tutup önce salladı sonra geriye doğru attı. Diana geri geri giderken takılıp düştü. Bu da bana yetti. Burnumdan soluyarak diananın düşmüş bedeninin yanından geçtim ve elamana ‘senin dıbına korum lan orosbu çocuğu’ diye bağırarak yakasından tutup sağlam bi kafa attım. Amcık tak çuvalı gibi yere serildi ama hıncımı alamadım nedense. Yerde tekmelemeye devam ettim. Aniden sağ ve sol koluma vedatla faris girip beni geriye doğru sürüklemeye başladılar. Bu sefer geri geri sürüklenirken diananın yanından geçtim. Hala yerdeydi, bana ve etrafımdakilere şaşkın şekilde bakıyodu. Diananın yüzünü görünce daha fazla dayanamadım ağlamaya başladım. Puslu, hafif hüzünlü, karanlık bakışları o kadar özlemiştim ki. Lavuk suratı kanlar içinde doğruldu, hafif kambur şekilde burnundan akan kanlar üzerine akmasın diye başını öne eğmişti. Bana bakıyodu, direk gözlerimin içine. Ne bi şaşkınlık vardı ne bi sinir. Mal mal bakıyodu. Ağlamak beni daha öfkeli hale getirdi aniden farisle vedattan kurtuldum ve lavuğun üzerine atladım. Sırt üstü yere düştü ben üstünde vurmaya çalışıyodum ama elleriyle ve dizleriyle kafasını korumaya aldı darbelerimin çoğu asfalta indi. Bu sefer daha sert şekilde arkadan kollarımı kitlediler, etraftaki öğrenci yığını mal gibi bize bakıp aralarında yorum yapıyolardı. Narkoterör bi suçluyu arabaya bindirirken kollarını arkadan bağlayıp, öne eğilmiş vaziyette eliyle kafasının arkasından bastırır ya , aynı pozisyonda ben vardım şimdi. Son defa diananın yanından geçtim ve son defa göz göze geldik. O gün dianayı gördüğüm son gündü. Aradan bir yıldan fazla geçmesine rağmen bi daha ne bi yerde karşılaştık ne bi şekilde görüştük. Vedat beni arabaya bindirirken kafamdan bastırınca kendimi sınır devriyesini atlatıp Mekgiba sınırından kaçmaya çalışırken yakalanan porto Rikolu suçlular gibi hissettim. Arkaya beni bindirdiler ve ellerimi arkadan tutan vedat benle birlikte oturdu. Beni yüz üstü uzatıp kafamı kaldırmayım diye başıma bastırdı. Farisin ani kalkış sesiyle birlikte ordan ters yöne girip trafikten uzaklaşmaya başladık.
    Ne kadar gittik bilmiyorum dışarıyı hala göremiyodum,ama artık ağlamam geçmişti. Vedat elini çekip beni kaldırdı
    -kusura bakma, binanın koruması çıktı dışarı, yüzünü görmesin diye öyle yaptım dedi. O an nedenini anlayamadım ama bi bildiği vardır dedim sustum. Camdan dışarı doğru bakarak sessizce gözyaşlarımı içeri akıtmaya devam ettim
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster