dertleşiyoruz beyler buyrun

sen seversin, yavaş yavaş sana nüfuz eder, yavaş yavaş mallaşırsın, bağlanırsın, düşünürsün, fotoğraflarına bakarsın, aşkın pekişir, geçmişinize bakar, şimdiye kadar neredeydin/neredeydim diye düşünürsün, mallaşırsın, her şeyin taka sarar, kendinden fazla onu düşünürsün, başka tarafa bakarken seni kıskacına almıştır. bunlar olurken sen onun hayatının akışında öylesine bir figürsündür, arada bir iletişim kurduğu arkadaşlarından birisindir. mesaj attığınca/muhabbet açtığınca varsındır onun gözünde. o ise her gün büyür içinde, senin atma, bırakma isteğinle doğru olarak daha fazla yer kaplar. şarkılar adarsın, senaryolar yazarsın, hala umurunda olmazsın. yaptığının aptallık olduğunu, tak çukuruna düştüğünü bilirsin, ama daha da aptallaşırsın o sana baktıkça, daha da anlam yükler, daha da umutlanır, taka daha fazla batarsın. seversin, karşılık beklemezsin, günlerce, haftalarca, aylarca, kendini ezmek, onurunu kırmak, yıpranmak pahasına. bir insanın bir insana durduk yere yapabileceği en büyük fedakarlıklardan biridir karşılıksız aşk.