1. 1.
    +21 -6
    dedikodunun gırla döndüğü, kolesterol bombası kuru pastaların mideye indirildiği, kumar ve fal oklarının dinimizce kesin olarak yasaklanmasına rağmen ufak dozda kumarın oynandığı, altının daha ne kadar saçma ritüellere alet edilebileceğinin araştırıldığı bir cehennem provası: altın günleri. benim çocukluğum da annemin " zütüreyim de çocuk orada beleşe karnını doyursun " açgözlülüğünden mütevellit işte bu altın günlerinde geçti.

    annemin daha iyi bir koca bulmak amacıyla geç yaşta evlenmesinden dolayı arkadaşlarının çocukları benden hep büyüktü. bunun anldıbını tahmin edebiliyor musunuz? gittiğim her altın gününde, sırf anneleri biraz daha erken evlendi diye, bu dıbına koyduklarım tarafından bilgisayar keyiflerine yöneltilmiş bir tehdit olarak görülüyordum. " abi oyun var mı? " talebim, " bilgisayar geçenlerde bozuldu, tüm oyunlar silindi ya. " ; " abi şu oyun mu? " gibi masumane bir sorum ise " yok abim program o. " şeklinde taca atılıyordu. akabinde internetteki sohbetine devam eden abi için benim dünyadaki varlığımın bir ehemmiyeti kalmıyordu.

    acı çekiyordum, acı çekiyorduk. haberlerde altın günlerinde sıkıntıdan intihar eden küçük çocukların sayısının git gide arttığı söyleniyordu. tüm dünyada yoldaşlarım zulüm görüyordu, artık bu işe bir çözüm bulunmalıydı. uzun bir süre nasıl bir yol izlenmesi gerektiği üzerine kafa yordum. tüm dünyadan çocuklarla irtibata geçtim, ortadoğu'da, balkanlar'da, avrupa'da abilerin izlediği yollar üzerine tezler okudum. uzun bir araştırma sonucu planım şekillenmişti. devrim ateşi ilk olarak biz küçük çocukların zulüm gören küçük kalplerinde yanmaya başlamıştı, ve sönmeyecekti.

    planım gereği o zamanların ilim kenti olan horasan'ın en alim html, css, java, flash hocalarından eğitim aldım uzun süre. bir yandan geçmişte yapılan altın günü devrimleri üzerine sosyalist okumalar yapıyordum. eğitimimi tamamladıktan sonra evime döndüm. teorik eğitimini tamamlayan bu devrimci artık marx'ın öğüdüne uyarak düşüncelerini pratiğe dökmeye hazırdı. bugün türkiye'de devrimci veya devrimci değil, her çocuğun bildiği kraloyun.com sitesinin temellerini işte o günlerde attım.

    artık çocukların ellerinde, burjuvaziyi temsil eden abilere karşı kullanacakları etkili bir silah vardı. tüm dünyadan " abi oyun var mı? ", " yok be abim " , " o zaman kraloyunu açsana. " diyalogları neticesinde alınan zaferlerin haberleri geliyordu. intihar olayları bıçakla kesilmişçesine sonlanmıştı bir anda. artık altın günlerinde devrim marşları söyleniyordu hep bir ağızdan. zaferimin tadını çıkarmak üzere babamın pakedinden çaldığım bir sigarayı yaktım, sonra annem görür diye hemen söndürdüm.
    ···
   tümünü göster