sene 1071 malazgirt ovasında

dolanıyorum avare avare. iş güç yok tabi. bizim köyün karşısından bizanslı bir amlı geçiyordu. offf o ne biçim hatun orta çağ kıyafeti bir yakışmış sorma rüzgar geçiyor havalanıyor entarisi. dekoltesi şahane saçlar omuzdan biraz aşağıda. o ne güzellik. dedim ben bunu gibicem de gibicem. ertesi gün bizim çeşmenin başında bu kevaşeyi beklemeye karar verdim. hamamda kese yaptırdım limonu sürdüm paskalyadan kalan bayramlıkları geçirdim üstüme vakur bir edayla beklemeye başladım kızı. az sonra elinde küple geldi, gözleri sürmeliydi. entarisine de değiştirmiş, saçlarını bağlamış, ürkek bakışlarıyla beni azdırır olmuştu. elimde kaval vardı çalmaya başladı. kız oralı bile olmadı. suyunu doldururken yardım ettim, hiç sallamadı. en son atla köyüne zütüreyim dedim, hıı atn olsa bry kdr yrümezdn tmm mı slk dedi. bir ıslığımla beyaz at şahlanarak yanımıza geldi. isa sizi inandırsın karının bir atlayışı var üzerime yere düşerken kırılacaktı kemiklerim. az önce kamışın küçüğünü ben çalıyordum, şimdi bu kaltak çalmaya kalkıştı. çalılarda aralıksız 5 saat gibtim bunu amdan zütten her pozisyonda. kanattım haliyle amın evladını. at için altıma girene at gibi yannan ne de olsa tadı hoşuna gitmiş olmalı ki o kadar posta dayanabildi. şimdi tutturdu evlenicez de evlenicez diye gitmiyor başımdan huur. inşallah 40 50bin koca yannanlı gelir de buralara sırayla giberler bunu