1. 26.
    +1
    milliyetçilik ve yurtseverliği birbirine karıştırılmamalı. tarihsel varoluş süreçleri, amaçları birbirlerinden çok farklı olan iki olgudan bahsediyoruz. milliyetçiliğin sosyalizm ile çelişmediği iddiası bir takım sol saptırıcı partiler/gruplar (işçi partisi başta)tarafından savunuluyor. sosyalizm dendiği zaman refarans alacağımız kaynak marksist öğretiyi temel alan düşünürlerdir. aksi takdirde değneğin ucunın nerelere vardığı (yukarda nasyonel sosyalizmden [faşizm] bahseden var daha ne diyeyim) görüyoruz.

    milliyetçilik ile yurtseverliği sindire sindire tanımlayalım.

    öncelikle ulus temelinde örgütlenmeyi öngören milliyetçiliğin insanlığa dönük bir bölücüğe dönüştüğü ve bireyin bilincini bulandırdığı konusunda tüm marksistler hemfikirdir. ayrıca kapitalist sınıf çıkarlarının; ülke çıkarları yada ulusal çıkarların arkasına saklanması doğrudan milliyetçiliğin kullanımına bağlı olduğunu da söylemek mümkün. tekrar ediyorum, egemen sınıfın (kapitalist tekeller) kendi çıkarlarının ve pisliklerinin üstüne örtmesi için milliyetçilik kalkanını kullanması sık rastlanan bir durum. burjuvazi kendi yönetime geldiği devleti bir arada tutabilmek için bu tarz ideolojileri yüzyıllardır kullanıyor. eğitim sistemiyle, medyasıyla "sahibi olduğu" bireylerin kafasına kafasına sokuyor. daha ayrıntılı bilgi için: http://mlam.tkp.org.tr/kavramlar/milliyetcilik-nedir

    ayrıca, milliyetçilik ideolojisini doğru olarak analiz edebilmek için enternasyonalizm ve yabancılaşma gibi terimlere olabildiğince hakim olmamız gerekiyor.

    gelelim yurtseverliğe.

    Yurtseverlik ise milliyetçi ideolojiden farklı olarak, bu ülkenin kaynaklarını talan eden ve maşa gibi kullanan emperyalistlere ve yurtiçindeki onların işbirlikçilerine karşı mücadele etmektir. herhangi bir etnik kökene yada hangi etnik kökene kendini ait hissettiği saçmalığına dayanmaz. Sosyalizmin bir parçasıdır. Emperyalist sömürüye, ABD emperyalizmine, NATO'ya da, Avrupa Birliği'ne de hayır demektir.

    ayrıca;

    internet üzerinden kaynak araştırmak zor iştir, hatta olanaksızdır. günümüz türkiye medyasının da ne durumda olduğu malum. milliyetçilik ile sosyalizm arasındaki paradoksu kavramak aslında çok kolay, tabii doğru kaynakları okumak şartıyla. önerilebilecek bir kaç kaynak kitap aşağıda listelenmiştir.

    ailenin özel mülkiyetin ve devletin kökeni; friedrich engels

    sosyalizmin alfabesi; leo huberman

    komünist manifesto; karl marx, friedrich engels (okumayan ölsün)

    • yabancılaşma, bertell ollman

    edit: aslında buraya yazmaktan vazgeçmiştim, ama içim el vermedi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster