1. 1.
    +11 -3
    iyiydi ilk başta her şey. tabularımızı yıkmıştık kendimizce, özgürleştiğimizi hissediyorduk. müslümanlarla kıyasıya söz kavgalarına girişiyor, sayı üstünlüğü onlarda olmasına rağmen alnımızın akıyla çıkıyorduk cihattan. bir de bu esprilerimiz vardı tabi, dine ait olan kavramları kendimizle özdeşleştirerek komik olduğumuzu sanıyorduk. yavaş yavaş ateizm soğuk yüzünü göstermeye başladı bize. hani büyük umutlarla gidilen tatil köyünün iki üç gün sonra yeni bir şey vaat etmediği için sıkması gibiydi bu durum. 13 kişiydik o sıralar, ilk başta mahmut dine döndü. isminden belliydi zaten kaderi. mahmut'un ayrılışını umursamadık, iki üç gün sonra döner dedik...

    ama dönmedi. o dönmedikçe sinirler geriliyor grup içinde tartışmalar çıkıyordu. bir gece sessiz sedasız otururken hakan gizli gizli namaz kıldığını söyledi. on saniyelik sessizlikten sonra o güne kadar içimize attığımız her şeyi hakan'ın gıyabında döktük ortaya. fakat düşündüğünüz gibi değildi, hepimiz hakan'a yükleniyorduk. ateizmden ne denli uzaklaştığımızı birbirimize çaktırmamak için kendimizi baskılıyor, düşüncelerimizin aksini iddia ediyorduk.

    hakan'dan 2 hafta sonra melis'in intihar haberini aldık. bize karşı duyduğu utanç yüzünden dine dönememişti, yaşadığı çelişki ise onu intihara sürüklemişti. onun kanı hepimizin ellerindeydi. melis'in cenaze namazında - yakın çevremiz ateist olduğumuzu bilmediği için her türlü toplumsal dini faaliyete katılıyorduk - birbirimizin yüzüne bakamıyordu ağlamaktan kan kırmızıya kesmiş gözlerimiz. namaz bitiminde cemaat dağıldı, bir tek biz kaldık orada. zorlukla başımızı kaldırıp birbirimize baktık ve sanki sözleşmiş gibi hep bir ağızdan şahadet getirip hak yoluna döndük.
    ···
   tümünü göster