1. 1.
    0
    mesnevinin ilk onsekiz beyti̇

    bismillahirrahmanirrahim

    dinle, bu ney nasıl
    şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor:

    beni kamışlıktan
    kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın... herkes ağlayıp inledi.

    ayrılıktan parça
    parça olmuş, kalb isterim ki iştiyak derdini açayım

    aslından uzak düşen
    kişi, yine vuslat zamanını arar.

    ben her cemiyette
    ağladım, inledim. fena hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de.

    herkes kendi zannınca
    benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı.

    benim esrarım
    feryadımdan uzak değildir, ancak (her) gözde, kulakta o nur yok.

    ten candan, can da tenden
    gizli kapaklı değildir, lakin canı görmek için kimseye izin yok.

    bu neyin sesi ateştir,
    hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!

    aşk ateşidir ki neyin
    içine düşmüştür, aşk coşkunluğundur ki şarabın içine düşmüştür.

    ney, dosttan ayrılan
    kişinin arkadaşı, haldaşıdır.

    onun perdeleri, perdelerimizi yırttı.

    ney gibi hem bir zehir,
    hem bir tiryak, ney gibi hem bir hemden, hem bir müştak kim gördü?

    ney kanla dolu olan
    yoldan bahsetmekte, mecnun aşkının kıssalarını söylemektedir.

    bu aklın mahremi
    akılsızdan başkası değildir,

    dile de kulaktan başka müşteri yoktur.

    bizim gamımızdan
    günler, vakitsiz bir hale geldi; günler yanışlarla yoldaş oldu.

    günler geçtiyse, geçip
    gitsin; korkumuz yok.

    ey temizlikte nazirı olmayan, hemen sen kal!

    balıktan başka her şey
    suya kandı, rızkı olmayana da günler uzadı.

    ham, pişkinin halinden
    anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir
    ···
   tümünü göster