1. 1.
    +5
    bir iddia. aslında yıllardır bu ortaya atılır ama benim keşfettiğim birşey oldukça ilginç. atatürk hastalanmaya başladığında ondan ölümüne kadar sorumlu olan doktorun ismi mim kemal öke'dir. kendisi hür ve kabul edilmiş masonlar büyük locasında büyük üstat olarak görev yapmış. gizli saklı birşey değil açın vikipedi sayfasında yazıyor.

    şimdi biraz geriye gidelim. 1935 yılında türkiye'de mason locaları kapatılmış ve faaliyetlerine son verilmiştir. kronolojik bilginiz yeterliyse tam da bu dönemden itibaren atatürk'ün hastalanmaya başladığını biliyorsunuzdur.

    atatürk'ün ölümü kayıtlara "alkole dayalı siroz" olarak geçirilmiş. ne güzel değil mi. "abi adam zaten çok içiyor alkolden gitti deriz işte kimse şüphelenmez." atatürk ölüm döşeğindeyken biraz da celal bayar'ın ısrarlarıyla yurtdışından özel doktor getiriliyor. "noel fissenger" isimli bu doktor ilk raporlarında alkole dayalı sirozdan bahsetmiyor. hatta o ana kadar uygulanan tedavilerin tamamen yanlış olduğunu ifade ediyor.

    ama ne olduysa daha sonra noel fissenger türk doktorlarıyla aynı çizgiye geliyor ve alkole dayalı siroz olduğu konusunda anlaşıyorlar. artık adama ne teklif ettilerse.

    atatürk'ün kendisi de birşeylerin ters gittiğinden haberdarmış. alın size 1999 tarihli bir haber:

    http://arsiv.sabah.com.tr/1999/11/10/g01.html

    "huzura çıkıldı. ismet paşa da oradaydı. atatürk rapordaki "tedbirler" faslında kendisini en çok ilgilendiren maddeyle ilgili bir soru sordu:

    - bu içki yasağı ne vakte kadar devam edecek? ben eskiden beri alkol kullanıyorum. bir şey olmadı. şimdiki hastalığıma başka bir sebep aramanız lazım."

    "atatürk, doktorlar çıkar çıkmaz inönü'ye dönüp öfkeyle şunları söyledi:

    - bunlar bir şeyden anlamıyor. rakı içmek için söylemiyorum ve icap ederse yine içmeyeceğim. fakat bunlara hastalığımın rakıyla alakası olmadığını ispat edeceğim."

    "vaziyetim şudur: doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış, ilerlemiştir."

    bazı dinci asalaklar da şimdi der ki "atatürk'ün zaten kendisi mason, defalarca mason nizam duruşu yapmış". evet doğru, atatürk tıpkı diğer ünlü masonlar gibi mason nizam duruşu yapmıştır.

    ama atatürk'ü biraz tanıyanlar onun pragmatik düşünce biçiminden haberdardır. atatürk dindar bir insan değildi. ama kurtuluş savaşı boyunca ve bittiğinde de yine bir süre boyunca dindar bir lider gibi görünmüştür. balıkesir hutbeleri, hilafeti ve saltanatı kurtarmak için and içmeler, meclisi dua ile açmalar...

    size iki resim göstereyim; ikisi de aynı çizgiye çıkıyor:

    http://didemrahvanci.mumi...nt/uploads/2013/06/a5.jpg

    http://bpakman.files.word...s.com/2011/12/10xr7nc.jpg

    atatürk ilk resimde ne kadar samimiyse, ikincisinde de o kadar samimidir. köprüyü geçene kadar ayıya dayı demiştir. etrafı masonlarla doluydu. komplo teorisi falan değil bu. aha gördünüz işte doktoru bile koskoca büyük üstatmış adamın. ama atatürk ne zaman ayıya dayı demeyi bıraktı; 1935 yılında. masonlara karşı kesin tavır alarak. ve tam da ondan sonra hastalandı.

    masonluğu gündeme getirdiğimiz zaman her taku kendilerinin bildiğini zanneden entel dantel inci yazarları; biraz kulak verin. açın gözünüzü.
    ···
   tümünü göster