1. 1.
    -1
    Ay’ın bir gibime benzemediği bir geceydi. Yıldızlar da görünmüyordu ortalıkta, onları saklayan bulutlar da. "Hiç mi özlemiyorsun beni?" dedim.

    "Korkuyorum" dedi. "Sen beni o kadar çok sevdin ki, o yüzden korkuyorum."
    Lafı değiştirmek istedim. Ay’dan ya da yıldızlardan söz etmeye çalıştım. Ama aksi gibi Ay bir taka benzemiyordu o gece ve lanet olası yıldızların hiçbiri ortalarda yoktu. Bir süre sustum çaresiz.
    "Ben seni çok seviyorum" dedim sonra. Bir tek bunu söyleyebildim. Canım bir tek bunu söylemek istiyordu. Biraz daha susup devam ettim.

    "Olsun," dedim, "eğer varsa kırılacak bir hayal, onu tamir edecek kadar çok seviyorum ben seni."

    O sustu bu kez. Benden daha uzun sustu, içim acıdı bir an. Sanki benden daha çaresiz gibiydi.

    "Uyuyalım mı?" dedi bir süre sonra. Her ne durumda olursam olayım, her duyduğumda gülümseyerek itaat ettiğim tatlı bir buyruk gibiydi bu laf. Yanımda olsa, sıkıca sarılırdım. Değildi.

    "Olur uyuyalım" demedim ilk kez. "Yatalım hadi." dedim. Zor uyunacak bir geceydi ve ben ona yalan söyleyemezdim.

    Başka bir şey konuşmadık. O bir süre sonra uyudu sanırım. Ben de bir süre uzanıp kalktım. Camı aralayıp bir sigara yaktım. Hala tek bir yıldız göremiyordum. Ama Ay.. ilk kez bir şeye benzetir gibi oldum Ay'ı. Evet evet Ay,ağlayan bir çizgi film kahramanına benziyordu. Pepe! Bir süre sessizce ona eşlik ettim. Son yudumunu diplediğim şarabı da nihayet şaraba benzetebilmiştim. Biraz daha seyrettim Ay'ı. Sonra yüzümü doğuya doğru çevirip pencere aralığından usulca mırıldandım.
    'Olsun, ben seni çok seviyorum..'"
    ···
   tümünü göster