1. 1.
    0
    Bugün seni hiçbir konuda uyarmadım. Ya da sana herhangi bir şey yapma demedim. Bunun sebebi ne yapacağını gözlemlemekti. Umarım bana verdiğin sözlerden herhangi birisine zarar vermemişsindir. Saat şu an 23.21 ve sen hala eve dönmedin. Bense tamamlamam gereken dersle uğraşmaktan vazgeçmiş durumdayım. Sinirli olduğumu zannetmiyorum yalnızca döndüğünde senin halini gördükten sonra çok geç kalınmış bir kararı vereceğim. Aslına bakarsan ben yanında yokken içki içtiğine eminim, hatta beni aldatmış dahi olabilirsin. Israrla sende gel diye teklif ettin. Seninle vakit geçirmek isterdim fakat iş arkadaşlarınla olan eğlencenize karışmak istemedim. Sadece bekliyorum seni aramıyor, attığın mesajlara cevap vermiyorum, gözlüyorum acaba neler yaptın? Aklımda sadece bu var şu an. Hayal edemiyorum hiç bir şeyi. Sen taksimdesin bense evimizde… Dün arkadaşımda ders çalıştığımdan eve gelemediğim için ağlıyordun oysaki. Neden evimizde benim yanımda değilsin? Ben senin için yemekler yaptım sen gelmeden yemeyeceğim diye. Bugün bana o yemekleri ısıtıp tek başıma yemem gerektiğini söyledin. Elbette yemedim. Gözyaşların yalan mıydı? Peki. Umarım döndüğünde sarhoş olmazsın çünkü bu senin için beslediğim duyguların yalnızca katili olmaya yarar. Alkol alman değil sebep bende içiyorum. Sebebi ben yanında olmadığımda içmeyeceğine dair söz vermiş olman. Çok yorgundum eve dönerken sen zaten benim kabul etmemi istemediğin bir teklif için ısrar ettin bana. Bunun gerekçelerini şu şekilde sıralayabilirim. Eğer gelmemi isteseydin ben dönmeden çoktan arabaya binip taksime gitmiş olmazdın. Yada gerçekten benimle vakit geçirmek isteseydin. Ben döndüğümde evimizde olurdun. Seni aramadım dahi. Döndüğünde senden tek istediğim bana karşı dürüst olman ve ne yaptıysan hepsini dürüst bir biçimde bana anlatman. Dürüst olmazsan eğer yaptığın yalnızca üstü örtülmüş bir cinayet olur. Ne olsa ölmüştür maktul, bugün değilse yarın verilir salası. Saatlerce devam edebilirim bu yazıyı yazmaya hoş faydası yok sen gelmedikten sonra… Saat 23.36 olmuş kafamın içindekileri yazıyorum. Sana bunları okutup okutmamak konusunda çok kararsızım inan. Belki sadece yazılmış ve silinmiş bir şeyler olarak kalır. Bana git dediğin o son günden sonra yıpranmaya başladı duygularım. Sonra ağlaya ağlaya ölümü göze alıp damlarda gezmiş olsan da. Neye bu kadar aşığım ki yada seni vazgeçilmez kılan ne diye sorguladığım o günden sonra bugün verdiğin sözleri tutmaman yalnızca malumun ilanı olur. Seni telefonla arıyıp nerde kaldın gel demediğimde saat kaçta geleceğindir senin karakterin. Bu arada saat 23.40 oldu ben hala yazmaya devam ediyorum. Yoksa bir yerleri yumruklayıp hırsımı duvarlardan ya da başka herhangi bir şeyden çıkartmak istiyorum. Yazmak bana zarar vermiyor en azından hatta belki bir anı olarak kalır. Çok özlediğin için mi saat 23.41 oldu? Yoksa yalan söylediğin için mi? Belki sende kendini kandırıyorsundur. Ve bu söylediklerinin yalan olduğunu aslında sende bilmiyorsundur. Bence en iyi senaryo bu. Zaman hiç geçmiyor sanki saat gece yarısı olmak üzere ve sen hala gelmedin ilk soracağım sorunun ne olması gerektiğini düşünüyorum. Aklıma bir şey gelmiyor. Ne demeliyim sen ne cevap verirsin. Sonrada ben hangi sözlerle darbeleri vurmaya başlarım. Sana fiziksel olarak zarar vermek istemiyorum. Ancak şu an yanımda olsan belkide tokatı çoktan yemiştin. Oysa hala eve gelmedin. Bir bayan bu saatte dışarda olmalı mı? Bence olmamalı.
    ···
   tümünü göster