sevgili küllük

bu gün yine berbat şekilde uyandım. annem arıyordu suratına kapattım. dersim 2 de idi ve bugün oğuzhanın yıllar önceki doğum gününü kutlamak gibi bir niyetimiz vardı. ne olacağını bilmiyordum ama pek şatafatlı birşey olmayacağı kesindi. olayın organizatörü saniye ile otobüste karşılaştık ve bana oğuzhanı bahçeye zütürmemi mesaj atana kadar orda tutmamı söyledi. bende otobüsten iner inmez beyleeeer hadi bahçeye gidelim dedim. bahçeye gider gitmez daha 1 dk bile oturmadan saniyeden beklenen mesaj geldi. hızla sinoba adlı mekana ilerledik birde ne görelim saniyenin elinde küçük bir pasta 2 mum resmen temsili doğum günü olmuş. herneyse sonuçta temsili bir doğum günü deyip sustum. millet pastayı yerken ben izliyordum. neden mi çünkü pasta sevmiyorum. bizim ahmet pastayı lampur lumpur zütürüyor benim hakkımda dahil nerdeyse afrikadaki 10 milyon aç insanın hakkını da yiyordu. her ne ise millet pastasını yedi bende kendime bir tost söyledim. hahaha şimdi onlar düşünsün ben yerken şimdi onlar izleyecekti böylede bir çakalım ayıptır şeyetmesi. tostu yedikten sonra ahmete bir haller oldu bir triplere girdi. bir suskunluklar bizim yanımıza değilde boş sıralara oturmalar bir kendini soyutlamalar falan pek giblemedim açıkçası. derse girdik dersin yarısında " beyler yarraaaaaaaaaaaaaak" diye bağırmak istedim. ama tabiki yapamadım neden çünkü çok malca olurdu vede 4 yıl micro iktisaddan kalırdım. güç bela ders bittikten sonra dışarı çıktım bir sigara yaktı bu derse girmeyeceğim diye arkadaşlarıma bir vaadte bulunsamda bu vaadi gerçekleştiremedim ve derse girdim. yine yannan gibi bir ders geçti çıkışta otobüse yöneldik. ordan pese geçtik. peste ahmete bir çakmışım bir çakmışım bir ağlıyor bir ağlıyor içim acıdı ama ahmete çakma keyfine vazgeçemem. yurda döndükten sonra ahmetin bilgisayarında milyon tane virüs ortaya çıktım ahmet ısrarla beni suçladı ama triplerdedir yazık dedim üstüne gitmedim. dedi bilgisayara format atalım iyi dedim tamam gel gidelim gittik bi format cdsi aldık tam geliyorduk oğuz dedi film almaya gittik beraber dönelim oğuzlarla beraber kahveye gittik yunus medceziri izliyordu. gibeyim ya hep gereksiz şeyler oldu bi takda olmadı gerisi yalan bu günün hadi eyvallah.