1. 1.
    0
    "aşk" denilince akan sular durduğuna göre, hiç kimseye söz düşmeyecek aşktır.

    kadının burada çok dikkatli olması gerekir. ortada gerçekten karşılıklı bir aşk var mı, yok mu? kadın aşık olduğu an, bunu ölçemeyebilir. o bekar erkek de, onun zaafından çok güzel faydalanabilir. kadın dul ya! kullanmaya bakar.

    o kadın, para pul, gezmek, cinsellik aramaz, samimiyet arar ve boyunun ölçüsünü alır. sadece biraz duygu beklediği, başka kadınların beklediği diğer şeylere de sahip olmayan adama önem verdikçe, o adamın aklı sadece ciksten ibaret bir ilişkiye kayar. kadın aşıksa, o erkek, kadının bu tür bir ilişkiyi kolayca kabulleneceğini düşünür. tabii ki, erkeklerin çok büyük bir yüzdesi, dul kadınla evliliğe sıcak bakmaz. bu, o erkeğin ailevi durumu, hayata bakış açısıyla ilgilidir. bunda zorlama olamaz zaten. ama bu, o kadını fahişe olarak görmesini gerektirmez.

    kadının mutluluğunu çüküne bağlamak isteyen adam kasılır da, kasılır. e, tabii, kendisi bekardır, tertemizdir yazık. o kadın, ondan iyisini mi bulacaktır? seviyor da, bağlandı da. oynatır parmağında, oynatabildiği kadar. küçüklüğünden beri, dul kadınların bir çüke fit olacağı düşüncesi beynine işlenmiştir. kadıncağız para pul da beklemiyordur. çok sevgili bekar erkeğimiz bugün bir kızı yatağa atmak istese, yemeğe zütürecek, hediye alacak, bir öpücük alana kadar canı çıkacak, kısıtlı parasıyla perperişan olacak. dul kadın aşık olmuşken, ne diye uğraşsın bunlarla? değil mi ama?.. değil!...

    o kadın, yıllarca aynı yastığa baş koyduğu kocasını boşamış lan! çük istese hazırda varmış! senden mi vazgeçemeyecek lan! sen kimsin?!

    hiç bir zaman yadırganmaması gereken aşktır. ne var lan bunda? olamaz mı ? kaldı ki bu durumun saçma olduğunu düşünen zihniyetlerin hayatlarında çoğu zaman angelina jolie gibi hatunları düşünüp ağızlarından salya sildikleri defalarca vuku bulmuştur. ne yani? angelina jolie brad pitt'den ayrılsa dul bi kadın olmuyor mu? hem de çocuklu. eee. o vakit angelina dul bi hatun iken önünde striptiz yapsa " ayyyyy içim kalktı yeminle" filan mı diyeceksin. hadi lan ordan dürzü.

    ne olursan ol yine gel angelina. kabulümsün.
    tamamen tarafları ilgilendiren aşk. elalemin aklına hemen cinselliği getiren aşktır aynı zamanda. oysa, zerre kadar alakası yoktur. cinsellik daha sonra gelir ve ilişki ilerleyince, sevgi gelişince yaşanır.

    tahminlerin aksine, dul kadınlar adımlarını dikkatli atar. hayatın kazığını zaten yemiş olduklarından, bir daha incinmemek için ince eleyip, sık dokurlar ve bedenlerinin kullanılma ihtimaline karşı gözlerini dört açarlar. kolay kolay faka basmazlar. 5 dakikalık zevk uğruna ilişkiye dalmazlar.

    bazı insanlara bu ilişki tuhaf gelebilir. özellikle genç yaşlarda, kendi başına hiç gelmeyecek zannedersin. yaşayanları kınamasan da, tercih etmeyeceğin bir ilişkidir. çünkü bekarlık günlerinde bir gün dul olabileceğini bile aklına pek getirmezsin.

    ta ki, hayatın manevrasından payını alıncaya dek...

    ÖZET ÖZET ÖZET ÖZET

    bekar erkeğin, beyin kıvrımları sünnet derisinden farksız bazı arkadaşlarına göre aptallıktır. evleneceği kızı boynuzlayan, "dul kadın kıstırsam da, fuck buddy yapsam" diyen, "oğlum, dul kadınla macera yaşanır, aşk değil" aklı veren, her an dul kalabilecek bir anneye ve bir kızkardeşe sahip erkeklerin, her şeyi yaşayıp da, zarar görmemiş kızlık zarları önünde ne kadar büyük bir saygıyla eğildiklerini ortaya çıkartır.

    bu tür erkekler, hiç yüz yüze gelmedikleri dul kadınla bir şekilde iletişim kurduklarında, ciks sohbeti sitelerinde yapıldığını tahmin ettiğim şekilde konuşurlar. üstelik bu dul kadın, arkadaşıyla nişanlıdır.

    bir örnek verelim:

    dul kadınlara tepkili ama dul kadın ayarlamayı da ağzından düşürmeyen er kişinin, arkadaşıyla arası limonidir. bazı zorunluluklar yüzünden görüşmeleri kaçınılmazdır. arkadaşlıkları tamamen kopmamıştır. dul kadınla nişanlı olan kişi o gün yolculuktadır. "falanca kişiye ulaşamıyorum. msn'ime baksana not falan var mı?" der nişanlısına.

    kadın, msn'i açınca, bu kişiye yakalanır ve seldıbını alır almaz, çevrimdışı olur. 10 dakika düşünür. "araları zaten iyi değil. körüklenmesin. açıklama yapayım" der ve aşağıdaki konuşma gerçekleşir.

    kişiler:

    kbdkk: kızkardeşi bir gün dul kalabilecek kişi
    oykk: huur yerine koyulan kadın.

    oykk -affedersiniz. içime sinmedi. ben x'in nişanlısıyım. az önce çevrimiçi olan bendim. x şu an yolda. oraya geliyor. açıklayayım dedim. iyi geceler.
    kbdkk - sizin yanınızdan mı geliyor?
    oykk - evet. 2 saate kadar varır. ben bir şeye bakmak için girdim. yanlış anlamamanız için açıkladım.
    kbdkk - sizli bizli konuşmayı kaldırsak?
    oykk - elbette. sağol.
    kbdkk - dışarda mıydınız onunla?
    oykk - evet. yemek yedik. gelince görüşürsünüz zaten.
    kbdkk - ama oldu mu şimdi yaaa? gezdirip gezdirip, yollamışsın adamı. (er kişi burada çiftin bir ev veya otelde vakit geçirmemesinden söz ediyor)

    konuşma ilerledikçe, terbiyesizlik ve saygısızlık dozu yükseliyor ama er kişinin attığı topların önce duvara, sonra kendisine çarpmasıyla son buluyor. kendisi çokça da madara oluyor.

    şimdi soruyorum: karşında bakire bir kız olsa, aynı saygısızlık ve terbiyesizliği yapar mıydın? senin bir annen var. bir kızkardeşin var. evleneceğin bir sevgilin var ve o kız sana çocuk da doğuracak. hiçbir evli çift boşanmayacak diye bir kural ve garanti yok. ayrıca bu dünyada ölüm kalım var. çocuğunun annesi dul kalırsa, annen dul kalırsa, kızkardeşin dul kalırsa ne düşüneceksin? sen çocuğuna "huur çocuğu" mu diyeceksin? annen dul kalırsa "ben huur çocuğuyum" mu diyeceksin? kızkardeşin dul kalırsa, "ben huur abisiyim" mi diyeceksin?

    hiçbir dul kadın, zarı sıyrılınca, karakterini de sıyırıp, paçavra gibi atmıyor. "saygısını insanlığa değil, bir zara bağlamış o beynine limon sıkayım senin" diyeceğim ama senin beyninden salata bile olmaz.
    ···
   tümünü göster