1. 1.
    +3
    sürem bitiyor sonra kalkıyorum arkadaşlara büyük bir heyecanla anlatmaya başlıyorum. dinliyorlar ama anlamıyorlar. heyecanlı gelmiyor onlara. ben bıkmadan usanmadan anlatıyorum. sürem bitti dediysem 12 yaşında değildik amk fakirdik. 17 yaşındaydım o sıralar. tekrar geliyorum cafeye. knight a dahi girmiyorum bu defa. sadece aklımda tuttugum sözlüğün ismini yazıyorum google a. inci yazıyorum sadece hatta karşıma 1 inç 2,54 santimetre yazısı çıkıyor. aşağı inip tıklıyorum sözlüğün sitesine. başlıyorum tekrardan başlılarda dolanmaya. o kadar gülüyorum ki cafeci tanıdık olmasa gibtiri çekecek nerdeyse. sözlüğün kuralları kısmını buluyorum sonra. okuyorum bir defada sözlükle ilgili bilgiler ediniyorum. aklıma gelmiyor o sıralar üyelik almak. üyeliğin açık oldugu saatlerde online oldugum zamanlar oluyor ama kesinlikle almıyorum üyeliği. korkuyorum çünkü. face de bile belamı gibtiler sözlüğe girersem rezil edeler beni diyorum. onlar gibi olmayana kadar almayacağım üyeliği diyorum. ve devam ediyorum inci sözlüğü anlamaya çalışmaya. gittikçe değişir fikirlerim. arabesk rap dinliyorum o sıra bırakıyorum onu da. izmit de tatildeyken sabahın 5-6 sında gene hunharca gülerken üyeliğin açık oldugunu görüyorum. tamam diyorum artık hazırım diyorum. dötüncü nesil hesabımı alıyorum. aldıktan sonra mutluluktan ağlayacak gibi oluyorum. heyecanla inciyi anlattıgım ve beni anlayan arkadaşlarıma mesajlar yığdırıyorum artık inci sözlük yazarıyım diye. üniversiteyi kazansam o kadar mutlu olamam beyler herkes bilmez bu duyguyu. facebookda inci sayfalarını geç inciye bilen kişi sayısı zaten beni gibertenler kadardı.
    ···
   tümünü göster