1. 326.
    +3
    edirne adına sadece orada doğmadım diyebilirim. edirnede okudum, edirnede büyüdüm. şu anda üniversite sebebiyle istanbulda olmama rağmen ailem ve sosyal çevrem adına sık sık edirneye geliyorum. geçmişe dönük bakayım dedim baya edirne hakkında sallanmış bir kısmına cevap verebilirsem ne ala.

    1-) edirnelileri neredeyse dinsizlik boyutunda suçlayanlar olmuş ve hatta oran vererek selimiye camiini görmediklerini bile iddia etmişler. doğrudur edirnede ve hatta trakya anadolu'nun batı kısmında da gözlemenlenebileceği üzre müslüman olup ibadetle pek arası olmayan kitle çoğunluktadır. ancak anadolu'da oruç tutmayanlara yapılan baskı edirne'de yoktur; gayet oruç tutan tutar, namaz kılan da kılar. yaşadığınız o sığ dünyada bunu pek anlamayabilirsiniz. not vereyim iç anadolulu bir ailenin çocuğuyum anne tarafım muhafazakardır, bu yazdıklarımı bu çerçevede değerlendirebilirsiniz. ayrıca ilginç olarak görülebilir ama içki içen pek ibadetlerine dikkat etmeyen pek çok edirneli cuma namazına gider. edirne sosyal yapısı gereği osmanlı döneminde de pek çok milletin bir arada yaşadığı günümüzde de yine imparatorluğun zamanında balkanlarda iskan ettiği toplumun yaşadığı bir şehirdir. o yüzden burada yaşayan insanlar rum, ermeni,musevi, bulgar,boşnak v.b. pek çok topluluk ve milletle bir arada yaşadığı için sosyal ve kültürel olarak etkilenmiştir. hala da türkiye'nin sınır bakımından en batıdaki şehridir. edirne'de yaşayan insanlar için hadi deyip bulgaristan ve yunanistana gitmek üsküdar'dan, beşiktaş'a gitmek gibi bir durumdur. bundan dolayı hala da batı kültürüyle iç içedir. o yüzden bu insanları kendinize benzetmeye çalışmaktan ve ötelemekten vazgeçmelisiniz.

    2-) şehirde yaşayan insanların özellikle kızların ahlaksız olduğu yazılmış. buna ben ahlaksızlık demiyorum ciddi bir rahatlığın olduğu doğru. çünkü bahsettiğim gibi sosyal ve kültürel olarak insanlar baskı görmüyorlar bir kız ve erkeğin sevgili olması toplum içinde namussuzluk değil. cinsellik türkiye için trakyada icad edilmedi beyler kendinizi kandırmayın anadolu'da el altından neler döndüğünü memleketi iç anadoluda olan bir insan olarak gayet iyi biliyorum, o şehirlerden çıkıp büyükşehire giden kızların da nasıl sudan çıkmış balığa dönüp yataktan yatağa, bardan bara atladığını da istanbul'da üniversite okuyan biri olarak gayet iyi biliyorum. nedense hep batı yakası kızları izmir, edirne v.b. eleştirilir. çünkü beyler burada neyin ne olduğunu kaba tabirle züte züt dendiği aşikar. beğenmiyorsanız buraya üniversite okumaya, askerliğe gelip de abaza gibi sokakta hayat varda v.b. karı kız kesmezsiniz bu kadar basit. içinizde ki o görmemişlik her halinizden belli oluyor. kime göre ahlak neye göre ahlak diyecem beni karın olmayacak mı kızın olmayacak mı kardeşin yok mu gibi klagib sorularla vurmaya çalışacaksınız ve hatta edirnede pek de kabul görmeyen muhafazakar toplum yapısından dem vuracaksınız ben felsefeye girmeyeyim hiç. bu bahsi özetlersem ha suyu koyu şişeye koymuşsun ha şeffaf şişeye bahsettiğimiz olay tam bu.

    3-) içki içilmesinden dem vurulmuş, yine aynı mesele içki buralarda icad edilmedi sadece buralarda içilmiyor. yine insanlar bunu rahatlıkla yapabildikleri için göze batıyor. sapıtan mal kitleyi saymazsak içki konusunda toplum içinde bir huzursuzluk yok. haşa allah mısınız ki insanların ne günah işleyeceğine karar vereceksiniz? dinde zorlama olmaz, benim için adam akıllı içki içen insanda sıkıntı yoktur. inancı varsa kendi vereceği hesaba bağlıdır tamamen. giriş cümlesinde dediğim gibi içki içtiği halde namaz kılan, ibadet eden insanlarda vardır. kimse kafanıza silah dayamıyor edirne'de içmezsin olur biter bu çok basit.

    artılar:

    1-) şayet züt kaşıntısı yaşayıp yıldırım mahallesi v.b. yerlere sebepsiz gitmediğiniz sürece edirne merkez içinde ki medeni halk hiç bir halt yapmaz. olay çıkaran tayfa genelde buraya sonradan gelen mallardır ya da kuyruğuna bastığınız romanlardır. normalde rahatsız etmediğiniz sürece romanlar kendi aralarında yaşayan mutlu mesut davulcu zurnacı v.b insanlardır. onun dışında edirne gayet güvenli, her saat ihtiyaçların karşılanabilindiği ulaşımın yapılabildiği bir şehirdir. gece yarısı daha lise öğrencisi olmama rağmen çok rahat evime gidip gelebiliyordum dışarda takılabiliyorduk.

    2-) klagib bir zorbalık, dinde zorlama yoktur söylemine ters olan baskıcılık yoktur. ramazan günü yemekte yersin, sigarada içersin alkol de alırsın. peşinen cevap vereyim:

    a-) itikadi tam olan bir insan için, bu ibadeti allah için yapan insan karşısında kuzu çevrilse de bundan etkilenmez.

    b-) dini bilgisi az olan bir insan bile bilir ki alkol sadece özel günler ve aylarda günah değildir, her gün aynı derece günahtır. bunun cezasını allah verir buna karışmaya kimsenin hakkı yoktur, içen ramazanda da içer.

    eksiler:

    1-) altyapı sıkıntılı. belediye chp de, iyi ki chp'de diyorum bazen en azından zabıtalar onu yapma bunu yapma peşinde değil. ancak milletvekili ve belediye seçiminde adaylar konusunda chp ceketimiz koysak alırız mantığından vazgeçip çiçek böcek meselesi hariç edirneye büyükerşen gibi birilerini kazandırmalıdır.

    2-) etus denen ulaşım zorbalığı yani serhad birlik ne yapılacak ne edilecek temizlenmeli. küçücük edirne'de tam:1,65 öğrenci: 1,15. bir ara halk otobüsleri vardı hepsini satın alıp tasfiye etti bu oluşum sabahları hem üniversiteliler hem liseliler doluşunca duraklardan minibüsler bile uğramıyor. kent kart yoksa adam değilsin para geçmez her yerde tek kullanımlık kart bulunmaz hatta kart bayisi bulunmaz. üniversiteliler gidince minibüs seferlerini azaltmaları da cabası.

    3-) o kadar üniversiteli olmasına rağmen tiyatro, konser v.b. sosyal aktiviteler sınırlı. biraz canlılık lazım gün geçtikçe daha da sosyal açıdan sıkıcı hale geliyor. neredeyse duman'dan başka edirne'ye uğrayan yok.

    şimdilik düşüncelerim bu kadar, zamanla edit yapacağım. eleştiri yapanlar at gözlüklerini çıkarıp iyi incelesinler yapıcı eleştiriler yapıp ortamı iyileştirmeye baksınlar. yani göçmeyin demiyorum, adapte olun!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster