1. 76.
    +22
    istanbul üniversitesi fen fakültesinde okuyan panpalar varsa hakkını helal etsin.

    geçen yaz o binada halkbankası sınavına girdim. ananı gibeyim sınavdan önce bi tak yoktu, çok az osuruk geliyodu ama sonrasının facia olacağını tahmin edememiştim. meğer ishal olmuşum ve sınavın 10. dksından itibaren bastırmaya başladı. iki yanımda kız var amk. ben ki şehir dışı misafiliklerde 1 hafta sıçmasam bana mısın demeyen adam nasıl debeleniyorum. önce kemeri açtım, yandaki kızlardan biri baktı sonra döndü önüne. sonra baktım olacak gibi değil giberim artık sınavı deyip içimden küfrede ede çıktım sınıftan. ama zütümün ucunda volkan var amk, o koridorlar bitmek bilmedi. benim sınıfın olduğu 3. katın koridorunun en uç kısmına gittim bi baktım tuvalet yok. geri döndüm ama anasını gibeyim o 50 60 metrelik mesafe bana 1 km gibi geldi. sınıf kapıları da açık, önünde hocalar bekliyo. utana sıkıla bi tanesine sordum wc nerede diye, 1. katta demesin mi. yamula yamula yürümeye devam ettim mecbur, karı kesin anlamıştır halimi ama o an dünya gibimde değil. neyse terleye terleye indim 1. kata girdim içeri, tabi benden başka mal yok orada. umumi tuvaletlere de sıçma huyum hiç yoktur, o klozete oturmam da. elimi arka duvara dayadım, pantolonun tamdıbını indirmeye kalmadan aynı zıçan adam efektiyle pödöffffff diye içimdeki bütün zehir tek seferde kendiliğinden çıktı. aşağı bi baktım klozeti resmen katletmişim. her tarafına saçılmış yarı katı yarı cıvık cehennem gibi tak dolu. yalnız öyle okulun ta amk. bi tuvalet kadığı olmaz mı? elimdeki sınav giriş belgesini taharet musluğunda ıslatıp zütümü onunla sildim. yerlere tak suyu damlata damlata pantolonu çektim. kağıdı klozete attım sifonu çektim ama o manda taku gider mi? benden sonra o kapağı açan ilk kişiye hala acıyorum. neyse elimi yıkadım ama koku geçmiyo. ben de titiz adamım, o kokuyla değil yaşamak iki adım yol gidemem. yeminle ellerimi kanırta kanırta sabunladım, 1 hafta yarası geçmedi ama o an koku hala duruyodu. neyse koşa koşa uzaklaştım okuldan, beyazıt'a indim. ne kadar dönerci lokantacı varsa elime kuş pisledi bahanesiyle her birinden birer kolonyalı mendil aldım. elimdeki tak ve parfüm kokusunu anlatamam. en son bi restorana girdim, kolonyalı mendil yok ama lavabo üst katta dediler. orada da ellerimi yıkadım bi 5 dk falan sürmüştür. tabi adamlarda ne kurulama kağıdı kaldı ne sabun. çıktım ordan da. orada ana durak var, otobüslerin son durağı. gittim oturdum çaresizce hindi gibi düşünüyorum. sınavın dıbına koyulmuş, zütümde tak hayatımı var oluşumu sorguluyorum. böyle zamanlarda da yanıma hep güzel kızlar gelir ve mutlaka bişey sorar. yine öyle oldu amk. kızın teki geldi yanıma bilmem ne otobüsü ne zaman geliyo diye sordu. soğuk soğuk konuştum tabi kızla. bilmiyorum falan diye geçiştiriyorum. kız güleryüzle siz neyi bekliyosunuz diyo, içimden git kızım uzaklaş, anlamıyosun zütümde tak var o an bu an değil diyorum ama beni duymuyo tabi. birisini beklediğimi söyledim, sonra pek konuşmadık. neyse sonra onun da otobüsü geldi bindi otobüsüne gitti. ben de kendimi toparlayıp yardırdım aksaray tramvaya ve o lanet gün sona erdi. yalnız hala aklım ermiyo amk. biri istese bana tam o dakikada öyle sabotaj yapamaz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster