1. 26.
    +11 -4
    her neyse , konusmalar yerini hoş bir sohbete bırakırken yavaş yavaş yemekler gelmeye başladı, bu huur evladı yemeğe başlamadan hesaplar alman üsülü haa diye espiri yapıp gülmez mi , şeytan diyor vur tuzluğu kafasına akıt pekmezini bin evladının.

    ayıplanmasın diye ,ahaha , şakacı babam ya diye ortamı yumuşatmaya çalısıyorum, yemek yemeye başladık bu sığır ceketi bile çıkartmaktan aciz, kollarını dirseğine kadar çekmiş ekmeğe falan uzanıyor, lan diyorum acaba bu salağı mutfağa falan mı zütürsem orada mı yese , ama artık çok geç başladık artık yemeğe bir kere.

    bunu görmeniz lazım, sessiz konusacam diye ağzından yemekleri saça saça soda varmıdır burda reflü var bende diyor kulağıma, vardır dıbına koyduğumun çocuğu diyorum içimden, kafa sallıyorum.

    dıbına soktuğumun yemekten sonra bir de garson çağırıp kabak tatlısı var mı diye sormaz mı.

    benım küçük tansiyon büyükle yarışıyor o anlarda..

    masaya tatlı niyetine sohbet anında Bademli Elma Tatlısı getirdiler bu köpeğin çocuğu peçeteye sardı , neymiş evde kurtlar vadisi başlayınca yiyecekmiş.

    o gün peygamberlik sertifikam verilmedi ya en çok ona yanarım, bu sabır hangi peygamberde var amk.

    ulan yemek bitti , oh be tam rahatladım derken genel müdür konferans salonuna geçelim demez mi, aha dedim yannanı yedik.

    patron gelecekmiş, konusma yapacakmış, hasgibtir dedim şimdi taku yedik kesin bu bin soyu rezil rüsva eder beni, baba dedim sen git arabanın başında bekle çocuklar çizer falan hadi git gelicem ben.

    yok ayaklarım üşür dışarıda diyor, ulan huur cocugu ben mi dedim sandaletle gez bu soğukta diye sığırın çocuğu, neymiş rahat oluyormuş.

    amk bunla oraya girmek demek iş hayatımın son bulması demek ama yok dinlemıyor, mecbur sokacaz içeriye..
    ···
   tümünü göster