yobaz kemalistlerin yiktigi sanat eseri topcu

şimdi beni iyi dinle huur çocuğu cahil. ne gibime dayanarak bu sözleri sarfediyorsun bilmiyorum ama bir yapının sanat eseri olup olmadığı ve güzelliği, estetiği, faydası hakkında yorumlar yapmak senin gibi cahillerin haddi değil. bu tür kararlara yıllarca bunun eğitimini almış, bu işi iyi bilen, anlayan insanlar yani mimarlar ve şehir-bölge planlamacıları karar verir. şimdi kapa çeneni ve bu mimar ağabeyini iyice dinle.

bir binaya mimari bir eser kimliğini veren şeylerden birisi o binanın dönemini yansıtmasıdır en başta. gelmişsin 21. yüzyıla 18. yüzyılda yapılan bir yapıyı tekrar oraya dikeceğini söylüyorsun. nasıl yapacaksın peki? gerçekten tıpkı o zamanın malzemeleriyle yapıldığı gibi, o zamanın işçiliğiyle yapıldığı gibi mi yapacaksın? bina gerçekten dönemini anlatacak mı bize. bize o tarihi yaşattıracak mı? istenirse yapılır evet, peki sence dexer bunu yapacak mı? tabi ki hayır. tarihi katletme konusunda üstüne kimse yok o başbakan dediğiniz adamın. yaktırdığı yıktırdığı üzerlerine avm diktirdiği mimari eserlerin haddi hesabı yok. burada da aynı tutumunu sergileyecek yine. betonarme (sen cahil bilmezsin şimdi, çimento, su ve taşların karışımından oluşan betonun çelik donatılar üzerine dökülmesiyle elde edilen sistem) binayı dikecek oraya, gibko gibko bezemeleri alçıyla sıvayacak, siz mallar, siz cahiller de aaa ne güzel yapı diye aptal aptal gezip feysde profile koymalık foto çektireceksiniz. ama turistlerin hiç biri giblemeyecek, dünyadaki mimarların hiç birinin ilgisini çekmeyecek gibindirik bir yapı olacak. olan boşa giden paraya ve katledilen ağaçlara olacak.

bir ikinci mevzu oraya yapılacak yapının işlevi? tamam kışlayı yapacaklar, peki ne olarak kullanacaklar onu? kendileri bile bilmiyorlar. özellikle takip ettim acaba hakkında ne düşünüyorlar diye. avm dediler, müze dediler, kültür merkezi dediler, dediler de dediler. ne yapacaklarını kendileri bile bilmiyorlar. hele bir yapalım da mantığı var amk. yapacaklar sonra gibimsonik bir işlevi uydurmaya çalışacaklar yapıya. sana ikinci bir mimari bilgi, işlev yapıya sonradan yüklenemez. yapı işleve göre biçim alır. topçu kışlasına öyle zütlerinden bir işlev uydurmaları çok zor. hele hele yapıyı birebir aynı yaparlarsa imkansız. çünkü orası kışla. kışla olarak yapılmış. sen bir kışlayı avm yaparsan millet sana gece gündüz küfreder. ankarada kızılay avm var bilir misin bilmem. her giridğimde küfrediyorum o binayı zorla avm yapan huur çocuklarına. çünkü bina avm olmak için yapılmamış. sen gibtimin huur çocuğu anlamazsın şimdi, düşünemezsin bunu ama yapılınca 1 kere 2 kere gidip sonra bir daha gitmedikten sonra her önüne çıkışında ne kadar büyük bir mallığı desteklediğini o zaman anlarsın.

ve hadi yaptın diyelim ve işlevi de uydurdun diyelim. dıbınıgibiyim avm mi yok koca şehirde. gibtimin istiklalinde her yer mağaza zaten. istanbulun yarısı avm anasını satayım. sen halkın nefes aldığı kamusal bir alanı yok edip beton yığını yapmayı planlıyorsun oraya da. akla mantığa yatıyor mu bu? yok neymiş kestikleri ağaçları dikeceklermiş geri. ben seni öldürsem sonra ananı gibsem tekrar sen olur musun? ağaç canlı değil mi amk? bütün ağaçlar aynı mı? hadi diyelim diktin ağacı nereye dikecen? ebesinin dıbına sen orman yapsan nolur ben gidemedikten sonra.

feci derecede malsınız amk. ya da feci derecede huur çocuğusunuz bu vatana ihanet edecek kadar. biliyorum size ne kadar anlatsak da yapacaksınız siz. ama allah şahidimdir, namusum şerefim üzerine yemin ederim. bu iktidar bu ülkenin başından bir gün gibtirolup gidecek. o kışlayı biz tekrar yıkacaz. ve kışlanın her taşını ananızın dıbına sokacaz. bu yeminimi unutmayın huur çocukları.