kadınların icinde bulunduğu durum beni üzüyor

öncelikle ben o erkeklerden değilim.
o zütü kalkık, gibişten başka birşey düşünmeyen, ego torbası...
alfa erkeği değilim anlayacağınız.
kadınları ciddi ciddi üstün görüyorum ve değer veriyorum
ancak hepimizin kabul ettiği birşey var ki birşeyler ters gidiyor kadınlarda.
orantısızlık, mantıksızlık, düşüncesizlik
kadınları erkeklerden üstün gören biri olarak bu beni çok düşündürüyor.
cinsel obje olarak görülmekten yüzyıllardır sıkılanlar neden daha çok bunun içine sürükleniyor?

naçizane fikrim kadını bozan kapitalist zihniyetli erkeklerdir.
hiç bir kız huur doğmaz (yada ben inanmak istemiyorum)

ben kendi deneyimlerime göre güzel bir kızın toplumdaki konumunu yorumlamaya çalışacağım.

güzel bir kız düşünün. iyi güzel hoş.
bu aç gözü dönmüş erkek toplumu bu kızı rahat bırakır mı?
kızın karakteri nasıl olursa olsun o kız bir sürece girer.
büyük bir açılma konuşkanlık ve popülerleşme ile bunlar başlar.
kadınlarımız saftır bu topluma da her zaman güvenip değişir.
ancak bilmezler ki o içinde bulunduğu kaşar kız ve abazan erkek piramidi onu sapıttıracak.
en sonunda gelinen nokta ağızda şiklet bağıra bağıra yiyiştiği erkekleri anlatan bir kaltak.
tabi süreç bu böyle anlattığıma bakmayın.
bu süreç kızın karakterine ve etraftaki oç baskısına göre farklılık gösterebilir.
durum bu beyler siz de görmüşsünüzdür böyle bir süreç mutlaka.

sakin saf güzel bir kız kaşar bir kız çevresi aç bir erkek çevresi ve kaçınılmaz yozlaşma.

ben bunları yaşayan kızları ciddi ciddi üzülerek izledim lan. kardeşim gibi üzüldüm lan hepsine.
baştaki kızla sondaki kız tamamen farklı.

o artık sistemin kızı olur.
kaslı erkek azan, sevenden çok onu aşağılayını seven dünyadan haberi olmayan popülariteden başka bir şey düşünmeyen,
her hafta bar köşelerinde başkasıyla yiyişen garip bir yaratık...

neden?
çünkü açlar onu gözüne kestirdi...

bakın şunu önemle anlamanızı rica ediyorum ben ahlakçı etikçi muhafazakar biri değilim.
hatta bunların dibe gömülmesini isteyen biriyim.
çünkü ahlakın olmadığını kişinin karakteri ve kişisel vicdanı olduğunu düşünmekteyim.
ahlak denen kuralların da toplumsal obzesyonlar olduğunu düşünmekteyim.
ben de bu olayı işte gördüğünüz gibi kendi karakter ve vicdanıma göre yorumladım.
tek amacım da burada kendini bilen iktidarlı feminist gerçek özgür kadınları bu tehlikeye karşı uyarmak.
ezilmekten, cinsel obje olarak görülmekten sıkılan özgür kadınlara olanları göstermeye çalışmak.
bir kadın neden kendisine değer veren, omuzunda ağlayabileceği duygusal romantik biri yerine
neden ego torbası şiddet yanlısı kadınlara yukarıdan bakan sistemin fabrikasyon erkeklerine baksın?
kadın bunu mu hakkediyor?

kimsenin sizi köleliğe ve tek tip bir objeye dönüştürmesine izin vermeyin!

sözlerimi anarko-komünist ve feminist bir kadın olan emma goldman'in sözleriyle bitirmek istiyorum:

"Kadının gelişimi, bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir. ilk olarak kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak ortaya koymalıdır. ikincisi, hayatını basit, fakat zengin ve derin kılarak; kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği tüm haklara karşı koymalı, istemediği sürece çocuk yapmamalı, tanrının, devletin, kocasının, ailesinin bir kulu olmaya karşı çıkmalıdır. Bu da hayatın tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından özgürleştirerek olur."