1. 51.
    0
    @38 yerine gördüğüm bişey itü sözlükte geçen hafta yazmışlardı.
    maslow cinselliği birinci basamağa, yeme içmenin yanına koydu, kikirdediniz. adam sanki hep başka kadın ve erkeklerden bahsediyordu. siz hep aşmıştınız, komikti böyle şeyler. hayatınızda kazanmak istediğiniz tüm zaferlerin, başarıların temelinde karşı cinsi etkilemek olduğunu inkar ettiniz. hayatı başarılarla dolu ama evlenmemiş bi kadın gördüğünüzde, "bunun tokmaklanması lazım, yanıyodur garıı" demediniz. hiç demediniz.

    freud bacak bacak üstüne atıp "cinsellik ve saldırganlık" temel iki dürtüdür, hatta insanların içinde kardeşine karşı bile cinsel dürtüler olabilir dedi, sapık ilan ettiniz. sonra game of thrones diye bi dizi çıktı, hepiniz sister fucker'ı savunmaya geçtiniz, "delikanlı adam ama o" dediniz. cersei'yle birlikte olan sahnelerini birleştirip aşk hikayesi yaptılar, binlerce kez seyrettiniz.

    hz. muhafazid, bir insanın kendini hayır hasenata yöneltmesi için öncelikle evlenmesi, zihnini cinsellik düşüncesinden uzaklaştırması gerekir dedi, bir din önderinin bunu söylemesi garip geldi size. onu hep ahlaksızlık üzerinden karalamaya çalıştınız.

    ben burada genelde ikili ilişkilerden bahsettim. bahsetmeye de devam edeceğim. ama siz bu durumumu yalnızlığıma, yangınıma, abazanlığıma yordunuz. yordunuz yordunuz. inkar etme ali, inkar etme aslı, inkar etme osman.

    doğru, hayatımda ilk defa bu kadar yalnız kaldım. ailemden ilk defa uzaklaştım. arkadaş sayım gittikçe azalıyor. kendimle, düşüncelerimle ilk defa bu kadar muhatap oluyorum. ilk defa insanları bu kadar gözlemliyorum. ilk defa başkasıyla değil de kendi zihnimle tartışıyorum. ve görüyorum. gerçekten görüyorum. hayatın ne üstüne kurulu olduğunu görüyorum.

    etrafım karı kızla dolu. kız meslek liseleri malum. ısmarladığımız yemeği getiren genç okulu terk edene kadar en az 15 kızın kalbini kazanıyor, çıkıp gittiğinde bu kızların yarısının gözü yaşlı kalıyor.

    bir gün okuldaki yakışıklı erkek öğretmenin önüne çıplak yatacaklar diye korkuyorum. öğrencileri geçtim, evli barklı kadınlar bile onunla konuşurken bi başka heyecanlı, gözleri bi başka parlıyor. karşı cins şu hayattaki en büyük motivasyon kaynağı. ben bunu gönül rahatlığıyla kabulleniyorum. kafa rahat.

    ama her gün dişiliğini ön plana çıkartmak için zütünden ter damlatan kıza kabul ettiremiyorum. ben "geçen gece bi rüya gördüm, sabaha mutlu uyandım. sonra da kalktım bi sigara yaktım." dediğimde dehşete düşmüş gibi "aaaayy, çok utanmazsın yhaa!" diye bağırmasını engelleyemiyorum. beş yıllık bir ilişkisi olan ama hala öpüşmediklerini iddia eden arkadaşıma gibtir git bakışı atmaktan ben yoruldum, o bundan hiç bıkmıyor.

    "bak, sen benim kardeşimsin haaa!" diye sürekli kafamı giben, çok da yakın olmadığım erkek arkadaşıma "lan asılsan ne olacak? ayrıca bundan bu kadar bahsederek kafaları karıştırıyorsun gibik!" diye bağırmak istediğim halde susuyorum. neyin çabası bu? karşı cinsler arasında daima sevişme ihtimali olabilir. etrafımız "biz eskiden çok yakın arkadaştık" diyen sevgililer, evli çiftlerle dolu. ne mutlu onlara. sürekli üstüne basa basa "biz kankayız yea, o gözle bakmam ben ona." diye belirtmeseydiniz bugün kanka ayağı züt ayağı diye okkalı bi laf çıkmayacaktı.

    game of thrones'ta çüksüz bi bilge var ya hani. o neden bilge mesela? adam zihninin büyük kısmını işgal eden am züt meme düşüncesinden uzak. tertemiz, berrak, ışıl ışıl bir kafa içine sahip. maşallah.

    cem yılmaz şovunun yarısında kendi cinsel organından bahsediyor. yetmiyor, cinsel organının... öff. gib o gib. kendi gibinin taklidini yapıyor. gülmüyor muyuz? sizin deyiminizle, gülerken sandalyeden bile düşüyoruz. swh.

    annemin altın günlerinin en favori ismi olan halam cennete gidersek ne isteriz tartışmasına "çüklü gılman" diyerek son noktayı koyuyor. bütün kadınlar da yarı utangaç bi halde gülüyorlar.

    cinselliğin önemini kabul etmeyen, ikinci planda olduğunu iddia eden insanlar farkında olmadan bunu hayatlarının merkezine koyuyorlar, anlatamıyorsun. bak ben bu olayın önem derecesinin farkındayım. ama bunun özel biriyle olması gerektiğine de inanıyorum. hatta inancımdan dolayı bunun evleneceğim insanla olmasını istiyorum. şu an şartlar bunun için müsait değil ama. o insanla tanışana kadar uzak kalmak istiyorum bu olaylardan. kitaplar, diziler, spor, müzik, sözlük, öğrencilerim, mesleğim, ailemle bu boşluğu doldurmaya çalışıyorum.

    etrafımdaki yakışıklıları gördüğümde zütüm başım ayrı oynamıyor mesela. çünkü biliyorum ki o insan bana uygun değil. sadece yakışıklı diye ben onunla sevişmeyeceğim. o benim için özel kişi değil. adamları gibime takmamam cool bi hava veriyor bana hatta. ama buna bile inandıramıyorum. sanki kaçan kovalanır mantığını uygulamaya çalışıyorum diye düşünülüyor.

    evlenmeden cinsellik yaşayan insanları da bir gün bile yermemişimdir, onu da belirteyim. hatta bi erkekle birlikte oldu diye kendini küçük gören, eziklenen, o beni kullandı diyen kızlara da sinirleniyorum. sen de o anda kullanılmak istedin kızım. hatta o adamı kullandın. inancından dolayı pişmanlık duyuyorsan o ayrı. o da allah'la senin arandadır. utanç hissedeceksen onun için hisset. gerisi teferruat. insanların düşüncelerini bu kadar önemsemeseydiniz, onların sözleri sizin hayatınızı bu denli etkileyemezdi. güçlerini sizden alıyorlar.

    hayattaki en çirkin şey bana göre samimiyetsiz olmak. söylediklerine ters bir hayat sürdürmek. yaşadığının hakkını vermek gerek. her sevgilim versin, karım bakire olsun erkeğinin iticiliği bu yüzdendir. bakire kalayım da folloşa döneyim diyen kızın iticiliği bu yüzdendir. cinsellik benim için ikinci plandadır deyip kadını bir çift meme şeklinde gören erkek iticiliği bu yüzdendir.

    tedavinin birinci basamağı kabullenmektir. bunun farkında olun. öf, neyse. çok felsefe yaptım. biraz beyonce partition izleyip fabrika ayarlarıma döneyim ben. beynimin sağ tarafından yanık kokusu gelmeye başladı sanki... hey19.04.2014 15:23
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster