1. 1.
    +4
    evet, hemde önde gidenidir. asıl şerefsizlik aslında hükümette. oraya da değineceğim ama önce su binlerden başlayayım.

    öncelikle, suriyedeki iç savaşın ne kadar yanlış, ne kadar kanlı oldugunu herkes biliyor. bunu bir madalyon olarak düşünelim. madalyonun bir de ters yüzü vardır ve biz bunu göremiyoruz. suriyenin belli bir kısmında, yani şam, humus gibi şehirlerde savaş hakim. geri kalanında böyle bir durum söz konusu değil. tamam, savaştan kaçtın, evin barkın, ailen gitti geldin ülkemize. devlet size her ay maaş veriyo (ki asıl sorun burda) sen daha neyi beğenmiyosun? yemin olsun size, bi ara babamın yanına uğradım yani işyerine, ordan bi tane suriyeli pezo "ben suriyede 500 lirayı 4 ayda yiyodum, burda 500 lira kira veriyorum. bu nası iş?" diyo. ulan amk evladı o zaman niye geldin bu ülkeye? şimdi bişey de diyemiyosun t.c. nüfüsuna kayıtlı diye. ondan sonra, bizim orda bi vaka daha oldu. suriyeli bi çocuk, çalıştıgı işyerinin patronunun kızına aşık oluyo, kızı istiyo, patron vermeyince patronu öldürüyor. sen kimsin amk? sen kimsin bu ülkede sana ekmek veren adamı öldürüyorsun?

    gelelim hükümete; hükümetin ülkeye gelen suriyeli sayısı konusunda bir sınır koyması lazımdı. hükümet gelen herkese gec cevabını verdigi için istanbulda suan bir milyondan fazla suriyeli yaşıyor. devlet bu binlere her ay 500 lira maaş veriyor. peki biraz da kendi vatandasına baksa ya? o kadar fakir, evsiz, barksız türk vatandası var, sen bunlara degilde suriyelilere yardım yapıyorsun. peki neden? biz mi senin vatandasınız yoksa suriyeliler mi senin vatandasın? bizim aşağı caddede görüyorum hep; yırtık tişörtle pantolonla gezen cocuklar ve arkadaslarım var. bunlar senin neyin oluyor? köpeğin mi? bunları biraz göz önünde bulundurmalıyız panpalar!!
    ···
   tümünü göster