1. 1.
    +4 -1
    konuşalım. özet geçmedim, çünkü biliyorum, zaten bu kadarcık yazıyı okuyamayacak olan adamdan bu konular hakkında iyi fikir falan çıkmaz. biraz garip ama aslında biz erkekler, hatta kimi zaman kadınlar için önemli bir konu, kimi insanlar yanlış zamanda doğduklarını hissedebilirler mesela, ben ortaçağda doğmalıymışım falan derler. hah, işte biz de o insanlardan birisi olarak toplanalım ve tartışalım. bu konuyu aklıma bu resim getirdi nedense, bu resmi facebook'ta çok güzel bi kızın kapak fotoğrafı olarak gördüm, resim bu: https://fbcdn-sphotos-e-a...66594557_1278624044_n.jpg

    bu resimdeki arkadaş ünlü, güç ve şöhret sahibi bir korsan. görüldüğü gibi kızların kapak fotoğraflarında falan dolaşıyor. geçmişte samuraylar, şövalyeler, yine farklı kesimlerden savaşçılar, korsanlar, denizciler, krallar, vezirler, şahlar, prensler, bir çok insan kendi gücüyle şöhretini ve onurunu yayıp nam salabiliyordu. şimdi geçmişte, japonya'da edo döneminde doğduğunuzu varsayalım. bir ronin, ninja, güçlü ve gezgin bir savaşçı ya da onurlu bir samuray olarak savaşlarda büyük bir nam salabilir ve şöhretinizi herkese duyurabilirdiniz. ne kadar güçlü ve onurlu olduğunuzu gösterebilirdiniz. ya da bir şövalye olarak yine gücünüzü ve asilliğinizi gösterebilirdiniz kılıcınız ve atınızla, zırhınızla. ya da eski türk kavimlerinden birinde yaşasaydınız mesela. göktürkler, hunlar, karahanlılar...
    şimdi beyler elinize kılıç alıp sokağa çıkarsanız direkt imdat 155 sizi enseleyip nezarete gömer, hiçbir gib de yapamazsınız. çünkü aşık veysel'in dediği gibi, kurşun icat oldu; mertlik bozuldu. artık savaş gücünüzle öyle nam salamazsınız, kral da olamazsınız vezir de. günümüzün kralları dexer gibi, vezirleri ise bülendarınç gibi oluyor maalesef.

    sorunumuz şu, ne savaşçı olabiliyoruz; ne kral, ne gezgin, ne korsan, ne korsanlarla savaşan denizci, ne şövalye, ne at üstünde bir türk savaşçısı, ne bir tapınak şövalyesi, ne bir yeniçeri, ne bir gladyatör, kendimizi kanıtlayabileceğimiz ve nam salabileceğimiz, bir çok insanı peşimizden sürükleyip gerekirse boyun eğdirebileceğimiz bir imkanımız yok. çünkü ortaçağda, osmanlı döneminde, göktürklerde, edo döneminde, eski roma döneminde yaşamıyoruz, çok gibik bir zamanda doğmuşuz. elbette bu dönemin de teknoloji gibi olumlu yanları var, ama çok da fark etmiyor açıkçası. işte bu tür şeyleri, hatta daha fazlalarını yaşamak için kendimizi kitaplara, animelere, filmlere, dizilere, tiyatrolara, çizgi romanlara veriyoruz. gidip 2 yıl boyunca bir odaya kapanıyor ve frp oynuyoruz. frp, fantastik rol yapma oyunudur.
    league of legends, world of warcraft, yüzüklerin efendisi, silkroad gibi fantastik film ve oyun serilerine veriyoruz tamamiyle kendimizi. ancak kendimizi tamamiyle bunlara versek bile, zütümüz göğe ermiyor, eremiyor.

    artık bir çözüm gerekli bize dıbına koyim çözüm gerekli. şu dünyadan bütün silahlar, kimyasal silahlar, nükleer silahlar ve teknolojik silahlar kalkıp yok olamaz. hadi bu huur çocukları yok olsa yine çıkarız er meydanına amk.
    ama sıkıntı da bu işte. bir çözüm bulmamız gerekli, nam salmak, şöhret ve onur kazanmak için. fantastik dünyanın bir kısmını kendi dünyamıza getirmeliyiz artık, çünkü bizim doğamızda bu var, içimize işlemiş şey bu, atalarımızdan gelen savaş iç güdüleri bile hala ruhumuzda geziniyor. misal türkler, at üstünde yaşayan bir milletti. japonlar savaş sanatlarıyla harmanlanan bir milleti. hepimizin kanında var. ama doğamızda olan şeyi yaşayamıyoruz. benim tartışmak istediğim şey bu, çözüm önerileriniz var mı sizin de? fantastik dünyanın bir kısmını kendi hayatımıza geçirmemiz konusunda. ulan ne yazdım dıbına koyim ne mantıksız konuştum ve. zaman kaybımı gibeyim buraya kadar okuyan varsa onu da gibeyim. hay hayal gücümü gibeyim. rüyalar görüyorum oğlum deliricem ulan deliricem, giberim böyle hayatı, o barutu icat edenlerin, kurşunu geliştirenlerin soyunu sopunu gibeyim.
    ···
   tümünü göster