1. 51.
    0
    ardından hemen bizim okulda (yani kalede) anons yapıldı:
    dersler devam etmektedir. tüm öğrenci ve öğretmenler sınıflarına
    sınıfa gitmeye hazırlanıyordum ki başkan bana paydosta odama gel diye fısıldadı.
    çok heyecanlanmıştım. sınıf arkadaşlarımdan hiç kimse, hatta hiçbir öğretmen saldıranların komutanını benim öldürdüğümü bilmiyordu. minnet duyun dıbına koduklarım dedim içimden. o gün dersler geçmek bilmedi.
    paydos olduğunda okulun önüne çıktık, o gün pazartesi olduğu için tören vardı ve ne hikmetse türk milli marşını okuduk *
    Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.
    Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal!
    Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
    Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
    istiklal marşı okunduktan sonra başkan beni kürsüye çağırdı ve mikrofonu elime verip bugün yaptıklarımı anlatmamı istediğini söyledi. nedense hiç heyecan yapmadım, sakin bir şekilde kısaca anlattım.
    hikayem bittiğine okulda bir alkış tufanı koptu. aralıksız 15 dakika alkışladılar beni. başkan cebinden iki madalya çıkararak birisini ezio abinin boynuna, birisini de benim boynuma astı. ve sonra ''üstün başarılarından dolayı slash in torunu nu ve başarılı eğitiminden dolayı ezio auditore'yi tebrik ediyoruz'' dedi. millete şov olsun diye ezio abiyle el sıkıştık kürsüde.
    ···
   tümünü göster