1. 1.
    -1
    Bölüm iki

    Altın Saray’da taht odasında Kral Lukos ve Alor tören için hazırlanmışlardı ancak Haliv halen ortalarda yoktu. Bilge Kral halkın meydanı tamamen doldurduğunu haber veren muhafıza Haliv’in odasına gidip, ona taht odasına çağrıldığını haber vermesini buyurdu. Muhafız Haliv’in odasına gittiğinde odada kimsenin olmadığını gördü ve odanın bulunduğu katın muhafızına sorduğunda onunda Haliv’i bugün hiç görmediğini öğrendi. Hemen kralına haber vermek için taht odasına koştu ve Kral Lukos’a Haliv’in odasında olmadığını kat nöbetçisi askerin de onu hiç görmediğini iletti. Kral Lukos endişeli bir biçimde tahtına oturup, Kapı Muhafız Alayı Komutanı’nın çağırılmasını emretti. Kapı Muhafızı, Varis Haliv’in gece olmadan saraydan çıktığını, yanında iki addıbının da olduğunu söylediğinde Yaşlı Kral Lukos tahtına yıkıldı. Odadaki herkes Kral Lukos’un yanına koştu –Alor dâhil- Kral Lukos’u böylesine üzen şey oğlunun isyan etmesiydi. Çünkü kim bilir kaç gün önceden bu günün önemini bilmesine rağmen gece karanlığında bir kaçak gibi sarayı terk etmesi ve yanına adamlarını alması bir isyan başlattığını gösteriyordu. isyan ve ihanet ise Krallık yasalarına göre en ağır suçtu. Oğlu ve odadakiler yanına gelmeden kendisi kalktı ve beklenmedik bir çeviklikle asasını yere vurup, kendinden emin bir şekilde emirler yağdırmaya başladı. Ordu Komutanına dönüp; halka törenin benim rahatsızlığım nedeniyle ertelendiğini söyleyeceksin dedi. Ayrıca kışlaların emniyet halinde tutulması gerektiğini de ekledi. Haliv eğer bir isyan niyetindeyse kışladaki askeri tarafına çekmek isteyebilirdi. Ordu komutanı sakinliğiyle tanınan Kralı’nı ilk kez böylesine sinirli ve aynı zamanda üzgün görüyordu hemen başını salladı ve hızla, sırtını Krala ve varis Alor’a dönmeden odayı terk etti. Lukos oğluna da çıkmasını emretti ve Alor da hışımla odadan çıktı. Kral Bilge Lukos her ne kadar kendinden emin davransa da bu sadece bir kral davranışıydı ve çevresindekilere güven vermezse kargaşa çıkmasından kendisi sorumlu olurdu. içini kemiren üzüntü yaşlı kalbine çok ağır geliyordu. Ama yüzyıllarca dayanmıştı ve oğlu Alor’u, hak eden varisini tahta çıkarana ve küçük oğlu Haliv’i güven içinde saraya getirip düzeni yeniden sağlayana kadar dayanmak için kendi kendine söz verdi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster