1. 1.
    -1
    bölüm üç

    Saray Meydanı’nı hınca hınç dolduran halk Ordu Komutanının bizzat yaptığı açıklama ardından heyecanları içlerinde kalarak dağılmaya başladı. Yine de halktan kimileri meydanda kalmaya devam etti ve Saraya çok uzaklardan, meydandan endişeli gözlerle bakmaya başladılar. Bekliyorlardı çünkü gerçekten kralları Lukos’a gönülden bağlılardı ve ona bir şey olup olmadığını bilmek istiyorlardı. ilk defa kralları resmi bir töreni iptal edecek kadar rahatsızlanmıştı.

    Yaşlı Lukos tahtına oturmuş düşünüyordu; Haliv hiçbir zaman ağabeyiyle ve babasıyla tam anlamda iyi geçinmemiş, her zaman tahtı arzulamıştı. Babası tabii ki bunu anlıyordu. Ama işin bu dereceye geleceğini hiçbir zaman aklına getirmemişti. Üstelik iki saat kadar önce gelen sınır komutanın ona verdiği bilgilere göre Haliv günün ilk saatlerinde yanında büyük bir askeri birlikle evet büyük bir askeri birlikle geçiş ışınlayıcısını açması için komutanı tehdit etmiş ve komutanda mecburen izin vermek sorunda kalmış. Daha sonrasında da Ordu Komutanı büyük bir üzüntüyle gelmiş ve başını yere koyup af dileyerek kışlaların üçte birinin boşalmış olduğunu, askerlerin ve bazı kışla komutanlarının da görevlerini bırakıp Haliv’in ordusuna katıldığını bildirmişti. Cezasına razı olacağını da sözlerine eklemesine karşın Lukos onu bağışlamış, hemen ordunun başına geçerek herhangi bir firara izin vermemesini ve orduyu bir tutmasını emretmişti.
    Kral Lukos düşünüyordu; ellerinde her hangi bir savaşta Haliv’i yenecek kudret vardı. Kışladaki askerlerden ziyade saray muhafız alayı bile onu yenmeye yeterdi ama Haliv’in bu derece teşkilatlı bir ayaklanma çıkartması onu çok endişelendirmişti. Böylesi bir ayaklanma için uzun zaman plan yapılması gerekti ve oğlunun yıllardır yüzlerine gülerken arkalarından böylesi bir ayaklanmayı planlaması onu çok yaralamıştı. Ayrıca bu kadar uzun zaman bu isyanı planlayan oğlu Haliv’in güvendiği bir şeyler olmalıydı ve bu yüzden endişeliydi. Evrenin düzenini sağlamakla sorumlu Kral Lukos ve ülkesi düzensizliğin ve karmaşanın tam ortasına düşmüştü.
    ···
   tümünü göster