ah be gavurun kızı

ah be mari ah be sarışınım mavi gözlüm çilli bomum. neden böyle olduk seninle biz? o gün barda tanıştığımızda oo erasmus alırım bir dal diyişin, benle konuşmaların. yalan mıydı hepsi? ilk gördüğümde içim gitmişti sana. o gece doğum günündü jagermeister'in anasını gibmiştik birlikte. sayende başka insanlarla tanışmıştım. ama sen mari ondan sonra çok değiştin. pek çok partiye gittik hayvan gibi içtik beraber ama göstermedin, elletmedin...

dün sana iş atmıştım çok sıkıldım hadi gel bi yerlere gidelim diye. belli ki sende sıkılmıştın. 3 saat sonra cevapladın dıbına koyayım. hem de bu gece bi yere gitmek istemiyorum diye. gecesi mi kaldı dıbına koyayım? neyse ki kızmadım sana. sonra gönlümü almak için yarın akşam dışarıya çıkıyoruz sende gelsene dedin. nasıl kızabilirim ki sana kız zilli.

ve bugün çıktın dışarı. başlarda durgundun. çok ingilizce konuşmadın zaten. ah be dedim ah be almanca bileydim dedim. sana nasıl yürürdüm o zaman... sonra çektin gittin ansızın. ortadan kayboldun. diğer saplara soramadım lan nerde bu kız diye. sonra andiciğim söyledi. ailesel problemler dedi. anlamıştım ben mari. durgundun, bakıp bakıp dalıyordun. yanımda otururken sigarayı dertli dertli içişini görmüştüm. sonra geldin gözünde yaşla. hiç bişey olmamış gibi davranmaya çalıştın. içim içimi yedi marim. dayanamadım sordum are you ok dedim. yes dedin. are you sure dedim. yeah usual family shits dedin. içime sinmedi be gerdanını sevdiğim. sonra üstelemedim. canın sıkılırsa yaz dedim. hahah dedin. o nasıl cevap dıbına koyayım dedim içimden ama sana gülümsedim sadece. sonra yürümeye başladık, sağolsun diğerleri gibtir olup gitti. yalnız kaldık. 3 dakika kadar beraber yürüdük. sonra o dıbına koduğum trafik ışığı çıktı. sen düz gittin ben sağa döndüm. dıbına koduğum ışığı yeşildi bi de direk gittin anasını gibeyim. la bi bekle gavurun kızı. ama kop gel gunahlarindan kim ki tabi...

şimdi bir tek dileğim var o da canın sıkılsın bana mesaj at.