ülkemizin politik durumunu açıklıyorum

bundan sonra her olay için ayrı ayrı düşünmenize gerek yok. aslında birkaç temel politika var ve yaşanan her olay bu politikaları uygulama amaçlı.

çağımızda karşıt güç yaratmak ve karışıklık çıkarmak kaçınılmaz politikalardır. hatta günümüz küresel politikaları bu ikisi üzerine kuruludur.

karışıklık çıkartmak; zayıf düşürmek için kullanılırken, bizi asıl ilgilendiren kısım karşıt güç oluşturmak.

nedir karşıt güç oluşturmak? iktidarın veya söz sahiplerinin, kendilerine zıt bir gücün de olduğu görüntüsünü vermek.

nedir karşıt güç oluşturmanın sebebi? devamlılığını sürdürebilmek. yani, taraftarını arkanda sağlama alabilmek.

ne olması gerekir bunu sağlamak için? taraftarına, kendi kesimine ihtiyacın olduğunu sürekli akla getirmen gerekir.

 
1991 yılında, yani sovyetler birliğinin dağıldığı dönemden beri küresel politikaların tamamı bu temellidir.

çünkü; o döneme değin dünya sosyalist ve kapitalist olmak üzre çift kutuplu sistemde idi. ne zaman ki sovyetler birliği dağıldı o zaman yeni bir karşıt güç mekanizması oluşturma gereği doğdu.

ve bu en belirgin farklılıklar olan din üzerinden yapılabilirdi. müslümanlık ile terörizmi kesiştirdiler. bu sayede bir tarafa göre müslümanlık kötü gösterildi bir tarafa ise müslümanlığın bir arada tutulması güçlenmesi benimsetildi.

bunun ilk adımları amerika tarafından kendi kulelerini vurması ile atıldı.

bu sayede vurulabileceğini, kendilerine karşıt bir güç olduğunu, milletininin bağlılığına daha çok ihtiyacı olduğu görüntüsünü verdi.

dolayısı ile milletinin desteğini yeniden canlı tutmayı sağlayarak arkasındaki gücü sağlamlaştırdı.

 
karışıklık çıkartmak ise daha çok gelişmemiş ancak yer altı kaynağı zengin ülkeler için geçerlidir. hatta kaçınılmazdır. bu ülkelerde savaş ya da en azından kendi içinde bir karışıklık olmaması çağımızın yarattığı yarış ve talepler sebebiyle imkansızdır.

ne zamanki kaddafi petrolü dolar ile değil de altın ile satma fikrini çıkardı ülkesi karıştırıldı.

zamanında saddam'ın da aynı fikirden sonra ölümünün fermanı çıkartılmıştı.

tabi bunlar direkt sebep olarak gösterilse idi hak talep etme imkanı olmazdı. ancak; farklı yöntemler ile haklı konumda işgallere zemin hazırlandı.

şimdi buraya kadar karışıklık çıkartmak ve karşıt güç oluşturmak terimlerini oturttuk sanırım.
 

karşıt güç politikası ile ülkemiz çapında yakın zamanı irdelersek; gezi olayları en belirgin örneğidir ki iktidara güç kazandırmıştır. kendi kesimini, kendi taraftarını kemikleştirmesini, arkasını sağlamlıştırmasını sağlamıştır. çünkü; kendilerine karşıt bir gücün olduğunu belirgin bir şekilde göstermeyi başaran olaylar yaşanarak, kendi taraftarının üzerine etkin bir rol düştüğü talebinde bulunulmuştur dolaylı olarak ve bu kesimi kemikleştirmeyi başararak gücüne güç katmıştır.

 
bir diğer yan politika daha var ki bu da istikrar kaybından korkulmasıdır. şu an herkesin kafasında olan bir düşünce aslında farkında olmasak da.

nedir istikrar kaybından korkma düşüncesi? bu düşünce; şu an ülkemizde bir iktidar değişikliği olsa her şeyin sarpa sarabileceği hissiyatıdır. o kadar dallı budaklı olayların ortasında kalınmış ki sanki başka bir iktidar gelirse siyasi ilişkileri bu noktadan alıp devam ettiremez tedirginliğidir bu düşünce. ve bu hissiyatlara sahip olmamızın tamamı esasında böyle olunması istendiğinden sebep uygulanan politikaların sonucudur.

 
son olarak ise yıllardır bop denilen proje aslında çöp olmuş durumda, amaç olarak değil ancak uygulama olarak çöpe atılmış şekilde ve yeni uygulanış şekli ise orta doğu'da gerçek anlamda olmasa da görsel anlamda yeni bir güç yaratarak olaya hakim bölgede bir söz sahibi güç ve yine orta doğu'da bu güce zıt olarak karşıt güç oluşturmak.

işte bu noktada ise devreye türkiye giriyor ki bunun temelleri ses getirmesi, aykırı duruyor olması ve tepki almaktan korkmuyor görüntüsü vermesi ile one minute zamanlarından beri atılmaya başlanmıştı. ve iktidara bağlı olan kesimin bağlılığına devam etmesi ve kendilerine ihtiyaç duyulması hissi için ise oluşturulan karşıt güç ise bayrak indirme operasyonu ya da IŞiD'in türkmenlerin yaşadığı bölgelerde düzenlediği operasyonlar örnek gösterilebilir.

en neticesinde muhtemelen maşa pozisyonunda olmuş oluyoruz. yani bir bölgede bire bir temas yaşamak yerine orada bir güç yaratıp amaçlarına ulaşmak için o gücü kullanacak olanların maşası.

 
kısacası; bir olayda adı geçen her kurum her kişi her devlet, olayın gelişmesinden önceki plan aşamasında dahi olaya dahil ve sonuçlardan haberdar. çağımızın küresel politikaları karşılıklı anlaşmalar ve planlar ile bu saydığım bir kaç küçük akıl oyunu temelli uygulanmakta.

bugün içinde bulunduğumuz olayların tamdıbına bu pencereden bakar isek manzaranın daha net göründüğünü anlayabiliriz.

benim penceremden gördüklerim bunlar.