1. 1.
    0
    bir kadın omzumdan dürtüyordu beni. kocaman gülümsemesiyle. "gel hadi" dedi. kırmızı rujlu idi.

    elinden tuttum, ve o kocaman evi gördüğümde ne imrendim ne şaşırdım. ben eski mahallemi istiyordum.

    beni bahçe gibi bir yere getirdiler.

    -murat biz senin aileniz
    dedi kırmızı rujlu kadın

    ben istemiyorum gibisinden omuz silktim
    -yoo benim abim var, annem de var istemez!
    -bak muratcım ben esma.
    kadın benim için şebeklikler yaparken adam öylece izliyordu. kadının elinden çekip aldı beni. aldı karşısına "esma sen içeri geçer misin" esma suratını asarak gitti oradan

    -bak oğlum. senin baban benim oğlumu kurtarırken öldü. eninde sonunda öğrenecektin şimdi bil sonra kırılmasın kalbin. abine ve sana yardım etmek istiyorum. cici baba olmam sana ama güzel yaşamanı istiyorum. adım mehmet. istediğini sor. kendi oğlumdan ayırmam abini de seni de.

    mehmet babanın yaptığı konuşmayı unutmam. hayır, hiç sinirlenmedim bağırmadım. dönmek istiyorum demedim. evet ben mahallemi özledim ama adam kötü biri değildi. kadın da. hem ev de güzeldi. babamın kahraman olduğunu düşündüm. evet o bir kahramandı. sadece benim kahramanım değil. babamın ölüşünü zengin velede bağlamayacak kadar olgun biriydim. zaten çocuğun pgibolojisi bozuktu. kapalı alan korkusu başlamış o günden sonra pgibolojik tedavi görüyormuş. odası bembeyazdı zaten. ismi soner.

    abimi sorduğumda henüz ulaşamadıklarını söyledi. o zaman cep telefonları hantal zaten ayrıca bizde ne gezer? abimde keş biri olduğu için bulamamaları normaldi.

    her neyse burayı özet geçeceğim abim benim yanıma falan gelmedi. önündeki tek engel bendim zaten bir şeyleri yapması için ve benden de kurtulmuştu. halbuki ondan beklenen davranış bu zengin adamın malını yemesiydi. ama abim numaradan olsa bile okumaya katlanabilecek biri değildi. öz amcamızın yanına almanya'ya gitti. çalışmaya, geziye her ne yapmaya gittiyse işte. ben umrunda bile değildim.
    ···
   tümünü göster