1. 376.
    0
    -rahatladın sanırım diyerek güldü pgibologum. ben gülmeye başladım ama sinirlerim bozulmuştu.
    +evet
    - o halde haftaya yine görüşelim

    şeklinde süren bir konuşmayla bitirdik seansı pgibologumla. çok yardımcı olmasa da, onunla saydam bir şekilde konuşunca gerçekten rahatlamıştım.

    eve döndüğümde Buket’i ben aradım, özür diledi benden, bir şey olmamış gibi konuşmamıza devam ettik. önümüzdeki birkaç gün hep görüştük. bize gelmişti, muhabbet etmiştik.
    Burak’ı sormuştu bana. hayatımda hala neden birinin olmadığını, bir ilişkinin bana çok iyi geleceğini, artık güven problemlerimi yenmem gerektiğini söylüyordu.
    bunu samimi ve iyi bir niyetle söylemediğini biliyordum. bir şey demedim yine de, Alper konusu için tekrar kızdım Buket’e. numaramı istediğinde şak diye vermiş. mesaj attığını reddettiğimi anlattım. Oğuz ile ilgili ise tek bir şey bile söylemedim.

    yine kendisi açtı konuyu. öyle konuşuyordu ki, saplantılı hale geldiğini düşünmüştüm kurduğu cümlelerle. ortada fol yok yumurta yok, aşık olmuştu bir de Oğuz’a..

    önümüzdeki hafta yine pgibologuma gittim. son durumları sordu, izah ettim ben de. ‘iyi olmuş Buket’le konuşman’ dedi.
    çok detaya girmek istemiyordum, fark etti bu durumu üstelemiyordu.
    -size bir şey sormak istiyorum
    +sor dedi
    - Oğuz hala hastanız mı
    + evet. neden sordun
    - merak ettim, öylesine
    + Oğuz belli ki senin kafana takılıyor. Oğuz’la birlikte olmayı düşünüyorsan, tasvip etmem. Buket’in sevdiği insanla olmak yakışmaz senin kişiliğine. burada bir hemfikir olalım
    - biliyorum merak etmeyin ama öyle bir şey düşünmüyorum zaten
    + tamam o zaman küçük hanım sevindim
    ···
   tümünü göster