1. 1.
    +32 -6
    tıpkı onun bana lisedeyken yaptığı gibi:

    yıllar önceydi hiç unutmuyorum. beni önemsemediğini düşünürdüm hep. lise birinci sınıftayım o zamanlar. derslerimin kötü olmasından dolayı babam işten zorla izin alıp okula, durumumu sormaya gelmişti. ergenliğin verdiği sinir bozukluğuyla okula gelmemesini istiyordum aslında. okulda rahatım yerindeydi gayet, teneffüslerde ortak aldığımız sigara paketinden sigara içer, platonik sevgilimi izlerdim. yine aynı şekilde babam okuldan gittikten sonra planım teneffüste gizli gizli sigara içip, platonik sevgilimi izlemekti.

    ilk ders kimya, ikinci ders kimya, üçüncü ders matematik, dördüncü ders matematik derken beşinci ders zili çaldığında kapıda başı öne eğik, elinde bir poşetle bekleyen bir adam fark ettim. babamdı bu ve ben onu tanıyamamıştım. benim yüzümden öğretmenlere karşı o kadar mahçuptu ki sınıf kapısının önünde bekliyor, içeri kafasını bile uzatamıyordu. ben de onun öyle karaktersiz duruşundan rahatsız olmuştum doğrusu. çabucak yanına gidip, "hoşgeldin niye bekliyorsun" dedim. elindeki tam ekmeğe yapılmış tavuk döneri işaret edip "sana getirdim, acıkmışsındır." dedi. arkadaşlara rezil olmamak ve babamı erkenden yollamak için "yok baba sağol, ben tokum" dedim. peki oğlum al sıranın altına koy acıkınca yersin demedi. ondan utandığımı biliyordu çünkü.

    12 sene sonra:

    Bugun bayram ve babamın 8. ölüm yıldönümü, bu anımı hatırlıyorum. tek göz odada, sigara dumanı altında, hıçkırıklar boğazıma düğümlenmiş bir şekilde, babamın mezarını ziyarete giderken bir tam ekmeğe yapılmış tavuk döner gotürmeyi düşünüyorum. yıllar önce bana gelen tavuk döneri mezartaşına bırakırım ve belki bir serçe ailesi karnını doyurur.

    ağlıyorum...
    ···
   tümünü göster