1. 276.
    +1
    nasıl bir şansım varsa artık, antalya'nın en soğuk zamanına denk gelmiştim...
    (antalyalı olmayan binler bilmez beyler.. şöyle aralık ayının ortalarında 4 gün öyle bir rüzgar olur ki, o soğuk insanın içine işler... tutturmuşsunuz antalya sıcak ildir diye, tamam sıcak ildir ama soğuk olduğu zamanlar tam soğuk oluyor)

    esin: havada çok fena soğuk vardı... üstüme bir şeyler almadan çıkmıştım. üşürüyordum. bir iki parça ekmek için bu soğukla savaşıyordum. dişlerim birbirine çarpıyordu, boğazlarım yanıyordu, gözlerim kıpkırmızıydı. ışıklar caddesinin oralarda ekmek arıyordum, önümde ne dürümcüler, ne dönerciler vardı, sadece içimi çekerek baktım o nimetlere.. yutkundum... bir tane markete girdim, sakallı bir eleman vardı buyrun ne istediniz dedi... ne diyeceğimi bilemiyordum... ama demeliydim, açlıktan ölecek halim yoktu ya, ha gayret dedim içimden, gururunu yenebilirdim...

    şeyy, bir iki parça artık bayat ekmek var mı

    marketçi ilk başta şaşkın şaşkın bakmıştı bana.

    pardon dedi.

    evde yiyecek hiçbir şeyimiz yok, lütfen yardım edin, bir iki parça ekmek alabilir miyim, bulunca öderim lütfen ?
    ···
   tümünü göster