1. 1.
    0
    " arada bir, o da haftada yada on günde bir falan, küçük bir şişe rakı aldırırdık, biraz leblebi, tuzlu fıstık, beyaz peynir... posta ibrahime derdik ki:
    - ibrahimciğim, biz bu gece, şöyle usul usul, ağacın altında efkar dağıtacağız... ne dersin?

    - hadi bakalım, derdi ibrahim gülerek..

    sererdik beylikleri kavak ağacı altında, karanlıkta oradan buradan vuran ışıklardan yararlanarak, demlenirdik ufak ufak.. yarımşar çay bardağı yeterdi her birimize.. üstüne suyu koydumu olurdu bir bardak. ikinci, üçüncü yudumda açılırdı nazım.

    -hadi abi derdik...
    -peki başlıyorum, derdi

    ilkin yürüyen adamı okurdu. en önce kalın kalın.
    bu şiir bitince ' duvar' şiirini şiirini okurdu. bu ünlü şiir doğuyu saran emperyalizm üzerine yazılmıştır.

    bu şiir bitti mi, hemen arkasından soluk almamacasına başlıyordu

    o duvar
    o duvarınız,
    vız gelir bize vız!..

    en sonra karıma mektup gelirdi.

    şiirin sonuna doğru gözleri dolu dolu olurdu nazımın... "
    ···
   tümünü göster