1. 1.
    0
    Ama kimi yarattım ?
    Seni ! Tek bir tür. En nadide. Paha biçilmez bir hazine. Zihni, konuşması,
    görünüşü, hareketleri, davranışları yaşamış, yaşayan ve yaşayacak hiç
    kimseye benzemeyen.
    Bir kralın hazinesine bedelken, kendini niye kuruşla ölçüyorsun ?
    Seni aşağılayanları neden dinledin ? Daha da kötüsü onlara neden
    inandın.
    Artık nadideliğini karanlıkta saklama. Onu göster. Dünyaya göster.
    Kardeşinin yürüdüğü gibi yürümeye, liderinin konuştuğu gibi konuşmaya,
    vasatların çalıştığı gibi çalışmaya çalışma. Bir başkasının yaptığını yapma.
    Asla taklit etme. Şeytanı taklit eden örneği aşar, iyiyi taklit eden
    yetersiz kalır. Kimseyi taklit etme. Kendin ol. Nadideliğini dünyaya
    göster ve onlar seni altınla yıkasınlar. işte bu da ikinci kuraldır.
    Hiçbir engelin yok. Sen sıradan değilsin. Kendini aldattığını kabul
    et.
    Sıradaki şikayetin ne ? Hiç mi fırsat çıkmıyor önüne ?
    Öğüdümü dinle. Hepsi geçecek, çünkü sana her türlü işte, başarının
    kuralını veriyorum. Yüzyıllarca önce bu kural atalarına bir dağın tepesinde
    verilmişti. Bazıları kurala uydu ve yaşamları mutluluğun meyveleriyle,
    başarıyla, altınla ve huzurla doldu. Çoğu dinlemedi, büyülü yollara
    başvurdular, garip yollara girdiler, ya da yaşamın zenginliklerine
    kavuşmak için şans denen şeytanı beklediler. Ümitsizce beklediler. tıpkı senin
    gibi, sonra ağladılar, senin ağladığın gibi, şanssızlıklarını bana
    bağlayarak.
    Kural basit. Genç ya da yaşlı, dilenci ya da kral, siyah ya da beyaz,
    erkek ya da dişi. hepsi sırrı kendi yararlarına kullanabilirler. Başarının
    tüm o kuralları, sözleri, yazıları içinde yalnızca bir metot hiç başarısız
    olmamıştır. Onunla bir mil gitmek için çaba gösteren, iki mil gider.
    Bu, üçüncü kural. bu zenginlikler yaratan ve rüyalarından bile daha
    öteye giden bir sır. Bir mil daha git !
    Başarının tek yolu, senden beklenenden daha iyisini yapmaktır, işin
    ne olursa olsun. Bu, dünya kurulduğundan beri her başarılı insanın
    yaptığı şeydir. Kendini sıradanlaşmaya mahkum etmenin yolu, yalnızca
    karşılığını aldığın kadarını yapmaktır.
    Eğer aldığın gümüşten fazlasını vermişsen, aldatıldığını düşünme.
    Verdiğin güzelliklerin bir terazisi vardır ; eğer bugün karşılığını almazsan,
    yarın mutlaka on katını alırsın. Sıradanlık bir mil bile gitmez, neden
    kendimi aldatayım diye düşünür. Ama sen sıradan değilsin. Bir mil daha
    ilerlemek kendi rızanla elde edeceğin bir ayrıcalıktır. Yapamazsın, onu
    engellememelisin. Eğer bırakırsan, diğerleri kadarıyla yetinirsen,
    başarısızlığının tek suçlusu sen olursun. Sebep ve sonuç, araç ve
    hedef, tohum ve meyve, bunlar ayrılamaz. Sonuç sebepten doğar ; hedef,
    araçların içinde vardır ve meyve her zaman tohumundadır.
    Bir mil daha git.
    Takdir bilmeyen biri için çalıştığını düşünüp kendine dert etme. Ona
    daha fazla hizmet et. Ve onun yerine bırak alacaklı olduğun ben olayım. O
    zaman bileceksin ki her dakika her verdiğin ekstra hizmet benim tarafımdan
    karşılığını bulacaktır.
    Ödülün zamanında gelmeyecek diye endişelenme. Ödeme ne kadar
    gecikirse, senin için o kadar daha iyi.
    Başarıyı çağıramazsın, ancak onu hak edersin , ve artık onun az
    bulunan ödülünü almanın sırrını biliyorsun. Bir mil daha git.
    Sen benim en büyük mucizemsin.
    Sen dünyanın en büyük mucizesisin.
    Başarı ve mutluluğun üç kuralı var.
    Şükretmen gerekenleri gör ! Nadideliğini ilan et
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster