1. 1.
    0
    bunu bilin beyler

    --spoiler--

    Çevresindeki insanların kendi felaketli hallerinden ve fiillerindeki anlamsızlıktan habersiz bir halde yaşadıklarını gören uyanmış kişi kendi kendine "ya onlar akılsız ya ben. Gelgelelim, milyonlarca insanın akılsız olması ihtimalden uzak. O halde akılsız olan benim" der, fakat ardından hemen "hayır, hayır; beni bu gibi fikirlere sevk eden akli vicdanın yalancı olması imkansız. Bütün dünyaya ters düşsem bile ona uyacağım" diyerek kendi ferdi görüşüyle dünya üzerinde yapayalnız bir konumda kalır. işte o zaman insan, vicdanının ikileştiğini hisseder. Şahsi benliği ona yaşamayı emreder Akli benliği ise yaşamanın imkansız olduğunu söyler. Varlığın bu ikileşmesi insana çok büyük ıstıraplar getirir. insan bu ikileşme ve ıstırapların nedenlerini araştırdığı takdirde, bunun nedeninin
    kendi aklı olduğunu hemen anlar. Evet, akıl, hayatını devam ettirebilmek için tabiatın zalim kuvvetlerine direnmek, hayat mücadelesinde varlığını korumak için insanın dayandığı yegane özellik bu iken, şimdi onun hayatını zehirlemektedir.Çevemizdeki canlılar dünyasına baktığımızda onların taşıdıkları bütün nitelikler ve özellikler hayata ilişkin ihtiyaçlarına tam tdıbına karşılık gelir. Kompleks yapılı hayvanlar böcekler ve bitkiler kendi özel kanunlarına uyarak gayet rahat ve huzur içinde hayatlarını sürdürürler. Ancak insan yaratılışının en büyük özelliklerinden ve en seçkin niteliklerinden birisi, onu elemler çukuruna düşürür ki zamanımızda akli vicdanın doğurduğu hayatın çelişkisi fikrinin bu dayanılmaz ıstıraplarına tahammül edemeyen insanlar, son kurtuluş çaresini intiharın korkulu sinesinde ararlar.

    --spoiler--
    ···
   tümünü göster