1. 26.
    0
    hızlı adımlarla tekrar okula varmıştık. çıkarken olduğu gibi, yine duvardan atlayarak içeri girdik. bizimkilerin yanına doğru çıkarken, melis sessiz oldun da şunları bir korkutalım dedi. bizde sessizce öğretmenler odasının yanına geldik. kapının arkasındayız. enes ile hakan içeride playstation oynuyorlar. bir yandan da muhabbet ediyorlar. melis bize sus işareti yaptı. ve kulağını iyice kapıya yanaştırıp ne konuştuklarını dinlemeye başladı. bizde özge ile aynı şekilde tabi.

    +enes :bırak şimdi golü sen. kız seni nasıl dövdü lan hakan. rezil seni.
    -hakan: ne dövmesi lan. aniden hayalarıma vurdu. kim olsa yere yapışırdı zaten o durumda. kız olduğuna dua etsin melis. yosa onu fena yapardım.
    +enes : siyah kuşak kareteci lan kız. seni evire çevire döver.
    -hakan : s... be oradan. a... koyardım istesem kaltağın.

    bu laftan sonra melis direk kapıyı açıp, içeriye daldı. enes ve hakan oyuna dalmışlar, birden panik oldular.

    +melis: kim a... koyuyorsun sen bakayım hakan? koyda görelim.
    -hakan: ya melis git başımdan. bizi mi dinlediniz siz?
    +melis: bana bak zaten sinirliyim. laflarına dikkat et.
    -hakan: kızım karate biliyorsun diye g... kalkmış senin.
    +melis: bir tarafımın kalktığı yok, ama sen kaşınıyorsun çok fena. i̇stersen kaşıyayım?
    -hakan: hayalarıma tekme mi atacaksın yine? zaten bildiğin başka bir şey yok. bunu adam dövmek mi sanıyorsun sen?
    +melis: pekala hakan, kalk ayağa sana neler bildiğimi göstereyim o zaman. merak etme hassas yerine vurmayacağım.

    bunun üzerine hakan ayağa kalktı. melis'in üzerine doğru yürüdü. ve ben araya girdim.

    +ben : saçmalayın çocuklar. hakan sende kaşınma. daha az önce 3 kişiyi perişan etti melis.
    -hakan: gelsin beni de etsin o zaman.
    ben : ya birbirinize nasıl vuracaksınız siz? bir tarafınız kanayacak, moraracak. evdekilere ne diyeceksiniz?
    +melis : vurmadan yaparız bizde bu işi. judo şeklinde.
    -hakan : judo ne ya?
    +melis: rakibine yumruk ve tekme atmadan, yani vurmadan etkisiz hale getiriyorsun. güreş gibi tuş pozisyonuna yani...
    -hakan: oooo iyimiş bu. bana uyar. ama bir iddaa koyalım ortaya.
    +melis: bana uyar. ne olsun iddaa peki ?
    -hakan : seninle şöyle baş başa, boş bir oda da biraz eğleniriz. anlarsın ya
    +melis: ne diyon lan sen pislik şey. (acayip sinirlenip üzerine yürüdü)
    -hakan : ne o korktun mu bebeğim ?
    +melis: tamam öyle olsun. nede olsa, bir hayalden öteye gidemeyecek bu düşüncen. ama ben kazanınca ayaklarıma kapanıp özür dileyeceksin. ve aynı şeyi 1 hafta sonra karne almaya geldiğimizde, okulda herkesin önünde de yapacaksın.
    -hakan : tamam lan. göstericem sana ben.

    i̇şte bu konuşmaların ardından, spor salonuna geçtik hepimiz... gece saat 3 e geliyor. güreş minderlerinden ayarladık spor odasından. onların üzerinde dövüşecekler. bu arada melis ve özge soyunma odasına gittiler. 10 dk. sonra geldiler. melis kısacık dar kırmızı renk bir şort giymiş. üzerinde de aynı renk bir t-shirt var. hakan'da eşofman giymiş, üstü çıplak. melis ayakkabılarını çıkardı ve mindere çıktı. hakan'da aynı şekilde... melis bacaklarını makas gibi yana açıp mindere oturdu. isınma hareketleri yaptı 2-3 dk boyunca. ardından ayağa kalktı. bende kuralları söyledim. isırmak, tırmalamak, yumruk, tekme, hassas yerlere vurmak yok diye..

    +hakan: bu cadıya söyle sen onları.
    -melis : sercan başlat bir an öncede alayım ifadesini şunun.
    +hakan: melis yavrum bu arada çok sexy olmuşsun. zaten tanıştığımız günden beri hastayım şu bacaklarına. sütun gibiler. okulda sen merdivenlerden çıkarken hep arkadan gelirdim, şu bacaklarına bakayım diye.
    -melis : merak etme bacaklarımın tadına bakacaksın birazdan.

    bu konuşmaların ardından, melis ve hakan yaklaştılar birbirlerine. bende ortalarına geçtim. i̇şareti verdim. ve minderden dışarıya çıkıp, özge ve enes'in yanına gidip sandalyeye oturdum. minderin hemen dışında onları izliyoruz...

    hakan hemen melis'ten el ense çekmeye çalıştı. ama başaramadı. ardından tekrar denedi. ama yine yapamadı. melis çok hızlı hareket ediyordu.
    +hakan : kaçma bebeğim. kocan olacağım bu gece senin...
    -özge : göster şuna kız. kim kimin kocası oluyor.
    melis özge'ye doğru baktı bu arada. ve hakan, melis'in bu dalgınlığından faydalanıp üzerine atladı. melis'i sırtüstü mindere yapıştırdı. üzerine çıktı kızın. karnına oturup, kollarınıdan tuttu.
    +hakan: bu iş bu kadar işte. pes mi bebeğim ?
    melis çırpınıp kurtulmaya çalışıyor bu sırada...
    +hakan: boşuna çırpınma bebeğim. pes et. canını daha fazla yakmayayım.
    -melis: daha yeni başladık. rahat ol sen. (sinirle söyledi)

    melis bacaklarını iki yana doğru açtı bu arada. ve ayaklarıyla mindere tekmeler atmaya başladı. bu gören hakan, melis bacak arasına girdi hemen. ama hala kızın kollarını tutuyor. hakan malum şekilde, kızın bacak arasına sürtmeye başladı
    +hakan: ohh ohhh. hoşuna gitti mi bebeğim.
    -özge: pislik hakan bırak kızı. zaten melis bana bakarken atladı kızın üzerine. ayırın şunları baştan başlasınlar.
    +melis: karışmayın siz...
    -hakan: ooo baksanıza bununda hoşuna gitti. buda zevk alıyor.

    bu laftan sonra melis bacaklarını hakan'ın beline aniden doladı. ayaklarınıda birbirine kilitledi. ve sıkmaya başladı.
    +hakan : ağğğğğ kaltak...
    melis daha fena sıkmaya başladı. acıya daha fazla dayanamayan hakan melis'in kollarını tutmayı bıraktı. ve melis hakan'ı yana doğru devirdi.
    özge : aferin kız. kır şunun belini.
    melis hakanın sağ elinide yakaladı. ve bilekten çevirip kırdı. yani etkisiz hale getirdi. hakan çok fena durumdaydı. bağırıp duruyordu. ardından melis bacaklarını çözdü. ve hakan'ın o büküp etkisiz hale getirdiği sağ kolunu bacaklarının arasına aldı. ve hakan'ı yüzüstü pozisyonuna geçirdi. hakan'ın bu durumdan kurtulması imkansızdı. ayaklarıyla acıdan minderi tekmeliyordu.
    +melis: ağlama hemen bebeğim ya.. daha yeni başladık.
    i̇şte biraz bu şekilde kolunu sıktıktan sonra, bacaklarını çözdü yine melis. ama hala kolunu bırakmamıştı. tam dirsekten bastırdığı için, hareket edemiyordu hakan. sonra yine ani bir hareketle. hakan'ın sırtına çıktı. sağ kolunuda dirsekten kırıp, arkaya doladı. ve hakan'ın poposunun üzerine sürtmeye başladı özge bu durumu kahkahalar atıp izliyordu.

    +melis: bir kız tarafından becerilmek nasıl bir duygu hakan'cım ?
    hakan o... diye bağırıp. sol eliye geriye doğru vurmaya çalıştı. ama bu hakan'ın sonu oldu. sol elinide yakaladı melis. hakan tamamen etkisiz durumdaydı. kolları arkadan tutulmuş. sırtında melis...

    daha sonra melis bıraktı kollarını hakan'ın. hakan elleriyle minderden destek alıp tam kalkıyordu ki, melis yine ani bir hareketle bacaklarını boynuna doladı. melis kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu hakan'la. ve gerçekten güçlü bacaklarını müthiş bir silah olarak kullanıyordu.

    melis bu seferde boynunu sıkmaya başlamıştı hakan'ın. ayağını da bilekten sağ eliyle tutuyor. bu bacak kilidinden asla kurtulamazdı hakan. elleriyle mindere vurmaya başladı. ama nafile...

    +melis : ne oldu bebeğim ya. bacaklarımı çok beğeniyordun hani ? al işte ! daha yakından bak. sütun gibiler değil mi?
    -hakan : tamam bırak sen kazandın. peeeess. (kısık bir sesle)
    +melis : özge sen duydun kız? hakan bir şey mi diyor?
    -özge : bir yalvarma sesi geliyor ama. bende duyamadım tam.
    +hakan : nefes alamıyorum... lütfeeeenn.
    -ben : melis tamam bırak, bir sakatlık çıkmasın yeter artık...

    bunun üzerine melis hakan'ı bıraktı ve ayağa kalktı. hakan ise nefes nefese kalmış yerde yatıyordu...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster