1. 26.
    -1
    tülay benden önce ordaydı. beni gördüğünde bir tebessümle karşıladı. ben ne yapacağımı şaşırıp odun hödük varihi davranışımla elimi uzatırken(sadece tokalaşma amaçlı) o yanak yanağa selamlaşmayı tercih etti.

    tülay:merhaba canımmmm(biraz uzatarak). sonunda görüşebildik.(biraz süzerek) yakışıklı olmuş bakıyorum benim öğrencim(yine bir gülümseme)
    ben:(dıbına soktum şu öğrenciyi sokma araya) merhabalar hocam. nihayet. siz de yıllar geçtikçe gençleşiyorsunuz varsa bir sırrı bana da söyleyin(hödükvarihi gülümsemem oldum olası bir güzel gülemedim amk)
    tülay: hadi gecelim y kafesine biraz muhabbet edelim konuşalım özlemişim cidden.(y kafesi görüştüğümüz yere 20 metre ya var ya yok acayip yakın)
    ben: tabi hocam önden buyrun.

    oturduk. ben damla sakızlı türk kahvesi istedim tülay ise americano istedi. (nasıl içiyor onu dıbına koyayım)

    sigara yaktı bana da uzattı. direk zıpladım aldım. yaktık sigaralarımızı kahveler gelmeden. konuşuyoruz işte havadan sudan nasılsın ne kadar zaman geçti falandır filandır.
    ben: sözlünüz nasıl olucak hocam başlayalım isterseniz
    tülay: şaka yaptım canım olur mu öyle şey(gülümseme)(bilmiyodum dıbına soktuğum diye bağırasım geldi)

    olaya bir şekilde yaklaşmalıydım ama nasıl derken aklıma bir fikir geldi ya batacaktık ya birşeyler olacaktı.

    ben:hocam yanlış anlamazsanız siz hala evlenmediniz mi?
    tülay:ah be orthroncum aklıma uyan birini bulamadım diyelim. ne diyeceğimi bilemedim bir sessizlik oldu. sıçmış mıydım yoksa olaya girmeye çalışırken?
    ···
   tümünü göster