1. 1.
    +1
    kavram" denen şeyin varlığından habersiz milyonlar var. yani isimlendirdiği şeylerin "isimlendirildiğinden" ya da onların "şey" oluşlarının farkına varmaktan uzak, "fikir" sahibi olmakla hiç tanışmamış insanlar bunlar. bunlar ne yaparlar?

    bunlar hayatta kalmaya bakarlar.
    onu beecerdikten sonra da zevk almaya bakarlar. maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi, bu muğlak organizmalar incelenerek hazırlanmıştır. kesin çizgilere ve basit katmanlara sahip olmasının, ön yargılı bir tespit olmasının sebebi, incelediği organizmanın dolaysızlığından ve kapsamsızlığından kaynaklanmaktadır. "aylak zaman"ın net tanımını maslow veremez mesela.

    konuya dönersek...

    herkesin buluştuğu ve katılımda eşitlendiği tek gerçek hayatın iki nokta arasında süren bir çizgi olduğu. o noktalarda ne kadar çırpınırsak çırpınalım, ayrılamıyoruz. ve o iki noktanın arasını algılayamayan insanlar, sadece o iki noktayı görüyorlar.

    dolayısıyla, ölmeden önce gibişebildiği kadar gibişmeye, yemeye, eğlenmeye bakan, bunları yapamıyorsa da ölmemeye bakan insanların çoğunlukta olması son derece doğal.

    zaten korktukları şeylere bakın, temas kuramadıkları o bilinmezlere bakın: hepsi o iki noktadan azadedir. ölmezler ve doğmazlar. tanrılar, vampirler, hortlaklar, zombiler, robotlar, uzaydan gelen ve ölemeyen yaratıklar...

    başı ve sonu o iki nokta olmayan organizmanın, o iki nokta arasına koyduğu çizgi de başkadır.

    haliyle o organizma yabancıdır.

    bu yüzden, doğmamış ve ölmeyecekmiş gibi yaşayan ve konuşanlara, bu habiloğulları, fanatikçe taparlar. hele bir de onlara kendilerinin kırılgan ve ölümlü olduklarını sık sık hatırlatırsanız, itaatten başlarını kaldıramazlar.

    neyse. fazla dağıtmadan bitireyim:

    hayatın kendisi beyhudedir zaten. evren, sorulmamış soruya verilmiş, gereğinden fazla kapsamlı bir cevaptır.

    bu döngünün içerisinde amaç edinmek kimin neyine
    ···
   tümünü göster