-Sivas'a geldiğinizde sizi ilk karşılayan, bundan sonraki en iyi dostunuz olacak "soğuktur." endişelenmeyin bir süre sonra alışıyorsunuz ya da güncelleme geliyor.

-Bir şehir düşünün, başkenti istanbul olsun. cumhuriyet şehrine hoşgeldiniz.

- ilk işiniz kentkart çıkartmak olsun.

- alışverişinizi yaptıktan sonra, "Canını yeğğrimm gardaşş." "saaağğoll cağğnımmm". gibi sözleri duymaya alışık olursun.

- birisi size "etli ekmek döktüreyim mi ? gardaş" "soğuk açtırayım mı ? gardaş" "gelle gırdırak mı ? gardaş " eyin. diyorsa... ahh, alışıyor insan.

- burada döner, mis kabab'da. köfte kirli ahmet'de. ev yemeği sema'da yenir.

- sivas'ta döner kol gibidir. buna da bir süre sonra alışıyorsun.

- otobüs şoförlerinden uzak durulması gerekir. boş gezen adamlara, "gel de otobüs sür gardaş." demişler. herhalde burada.

- medreselerde oturulup çay içilir. bir süre sonra bağımlılık yapar sürekli gidersin.

- bütün buluşmalar merkezdeki ağaçta olur. futbol takımları , aşıklar, ders çalışacaklar, yemek yiyecekler. sivas'ın merkezidir o ağaç. sivas'ın kalbidir.

- tanrı buranın doğal görünümüne tükürük patch atmıştır. olsun onun dışında caddeler, sokaklar çok temizdir. insan şaşırıyor.

- burada apaçiye/conoya/barzoya "müptezel" denir. evcil değillerdir. konuşma yetileri yarımdır, uzak durun. aralarında genelde şu diyalog geçer:
- gardaşşşşş niiiğdiiyon ???
+ iiyyyii gardaşş sen niiğğdiiyon ???
- yaaa, beni bırak sen niğğdiiyonnn ??? (bir tane vurur.)

- bu şehrin en güzel yanı birini gördüyseniz ve onunla konuşamadıysanız. üzülmeyin, atatürk caddesinde bir defa yürümeniz yeterli.