/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +1 -6
    islam semavi din değildir. Semavi dinler musevilik, hristiyanlık ve satanizm olarak 3 tanedir.
    islam her ne kadar semavi dinlerden kopyalamalar içerse de, islam orijininde bir çeşit paganist, putperest dindir. Bu din milattan önce 2000 yıllarına kadar dayanır. muhafazid’in yaptığı şey ise, sadece kendi putperest dininin adını değiştirmesi ve deformasyonudur. Yani islam, putperest bir dinin son halidir.

    Geçelim kanıtlara:

    Bildiğiniz gibi, islamda Allah’ın eski adı Al-ilah’dır. Bunda bütün ilahiyatçılar hemfikirdir. muhafazid’in babasının adı ise; Abdullah’dır. manası ise Allah’ın kuludur.

    Şimdi akla hemen şu sorular geliyor:
    1- muhafazid’in peygamberlik iddiasından önce Mekke ve çevresinde hangi din veya dinler vardı?
    2- Semavi din dedikleri, musevilik veya hristiyanlık var mıydı?
    3- muhafazid ve babası ve diğer aile eşrafı dinsiz miydi? Dinsiz değillerdiyse hangi dine mensuplardı?
    4- Eğer bir dine mensuptuysalar, bu din musevilik miydi? hristiyanlık mıydı? Yoksa putperest bir dinmiydi?
    Geçelim cevaplara:
    muhafazid’in peygamberlik iddiasından önce Mekke ve çevresinde herhangi bir din var mıydı?: Sadece ve sadece çeşitli putperest dinler vardı. Buna hiçbir islamcı itiraz edmez çünkü bu zaten kendilerinin de iddia ettiği birşey. Hatta o dönem, o bölgede bulunan bütün dinlerin putperest din olması sebebiyle, o devri oranın cahiliye devri olarak nitelerler. Bununla da yetinmeyip, onların bu putlara tapma cehaletini islamın geliş sebebi sayarlar.
    Netice: O bölgede putperest dinlerden başka bir din yoktu.
    Mekke ve çevresinde semavi din dedikleri, musevilik veya hristiyanlık varmıydı?: Yoktu, bu konuda islamcılarla da anlaştık.
    muhafazid ve babası ve diğer aile eşrafı dinsiz miydi? Dinsiz değillerdiyse hangi dine mensuplardı? Dinsiz olamazlardı. Zaten bunun en büyük kanıtı muhafazid’in babasının adının Abdullah olmasıdır. Abddulah “Allah’ın kulu” demektir. muhafazid’in babası birşeyin kulu olduğuna göre, demekki zaten dinsiz olamazdı. Zaten o devirde o bölgede zaten dinsiz insanlar yoktu.
    Eğer bir dine mensuptuysalar, bu din musevilik miydi, hristiyanlık mıydı, yoksa putperest bir din miydi? Kesinlikle musevilik veya hristiyanlık olamaz çünkü o devirde, o bölgede hristiyanlık ve/veya musevilik olduğuna dair hiçbir iz, hiçbir belirti ve hiçbir hadis yoktur. Hiçbir söylenti ve buna benzer iddia da yoktur. Ayrıca bölgede, o tarihten kalma ne bir havra nede bir kilise kalıntısı vardır. Dolayısıyla o bölgede bu iki dinden de eser yoktur.
    Peki geriye ne kalıyor? muhafazid’in babasının bir putperest olması kalıyor değil mi? Çünkü diğer bütün alternatifleri denedik, uymadı. Evet, muhafazid, babası ve eşrafı putperest olduklarına göre, bir putları olması gerekir değil mi? Putsuz putperest tabii ki olamaz. Peki onların putu neydi acaba?. Ne olacak tabiki muhafazid’in babasının adından da anlaşıldığı gibi, putları Allah’dı. Zaten putu Allah olduğu için muhafazid’in babasının adı “Allah’ın kulu”dur.
    Peki şimdi bir kontrol daha yapalım, belki yanılmışızdır. Diyelim ki Allah put değildi. Peki öyleyse muhafazid’in babasının putu hangisiydi? Diyelimki muhafazid’in babasının bir putu yoktu. O halde dini neydi? Yahudi değildi, hristiyan da değildi, dini neydi peki? Diyelimki dinsizdi; o halde adı neden “Allahın kulu”? Dinsiz biri, birşeyin kulu olurmu hiç?
    Gördüğünüz gibi, muhafazid ve ailesini ne yaparsak yapalım, ne yoldan düşünürsek düşünelim, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, putperestlikten kurtaramıyoruz. Bütün bunlar gösteriyor ki; o devirde o bölgede putperest dinlerden başka din olmadığı halde, Allah yine de vardı. Bu da bize putperestlerin Allah adında bir ilahı’ı olduğunu ispatlıyor.
    Peki Putperestler hangi Allah’a tapıyorlardı? Kimdi bu Allah?

    Allah Kimdir?:
    Kendisi bayandır, bir ay tanrıçasıdır. Sümerler ve Frigyalılardaki adı Kıble’dir. Yani Kibele’dir. Daha sonraları bazı putperest dinler tarafından, kara taşa dönüşüp dünyaya indiğine inanılır. (Kabe’deki hacıların etrafında döndüğü hacer ül-esved kara taşı.) Al-lat, Uzza ve Menat adında 3 adet kızı vardır.
    Millat’tan öncesinde Arap yarımadasındaki adı Al-ilah ( El-ilah ) dı. Sonraları (muhafazid’den önce) adı zamanla değişikliğe uğrayarak, aradaki sadece i harfinin kalkmasıyla Al-Lah oldu. Yani bu Allah adı, muhafazid’le birlikte gelmedi, muhafazid zamanından önceki adı da aynen şimdiki gibi Allah’dı. Nitekim bunu Kuran da ispatlar. Kuran’ın ilk ayetlerinde dahi Allah kendini tanıştırmaya gerek duymaz, direk konuya girer. Çünkü kendisi zaten tanındığını ve hatta tapıldığını bilir.
    Bakınız Kuran’ın iniş sırasına göre, ilk ayetleri (Kalınlaştırılmış yerlere dikkat):

    Alak suresi/:
    1,2. Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak” dan yarattı.
    3. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.
    4,5. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.
    6,7. Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.
    8. Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.
    9,10. Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?
    11,12. Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa!?
    13. Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?
    14. O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?
    15,16. Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.
    17. Haydi, taraftarlarını çağırsın.
    18. Biz de zebânileri çağıracağız.
    19. Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.
    ···
   tümünü göster